İstanbul'un yokuş yukarı dünyası: Merdivenleri

 

03 Mart 2018 05:29
İstanbul'un yokuş yukarı dünyası: Merdivenleri




Trafikli yollar, kaldırımları işgal eden araçlarla, modern şehirlerde yaya olarak hareket mekânlarımız her geçen gün yok olurken Nihayet Dergisi, İstanbul’un değişime direnen son kaleleri merdivenli sokaklarına elini uzatmış… İşte dergiden derlediğimiz İstanbul’un yokuş yukarı dünyasından birkaç merdiven…


  MEDDAH İSMET
SOKAĞI / BEHÇET NECATİGİL SOKAĞI

Meddah İsmet, Dizi Sokağı'nın
Ihlamurdere'yi aştıktan sonra devamı olarak tırmanır. Merdiven sokak
kompozisyonuna güzel bir örnektir. Meddah İsmet önce Behçet Necatigil, sonra
Selaltı sokaklarıyla birleşir ve Uzuncaova Caddesi'nde son bulur. Meddah İsmet
ve Behçet Necatigil'in isimlerinin yan yana gelmesi tesadüf değildir. Necatigil
okuduğu bir kitabın sayfalarına dipnot niyetine şu mısraları yazar. Şairin
hayali ölümünden yıllar sonra gerçekleşir. Eski simi Camgöz olan sokağa adı
verilir

Meddah İsmet, 1851-1914
Ünlü meddah ve ortaoyuncusu
Camcı esnafındandı
Ölümünden sonra
Beşiktaş'ta bir sokağa
Adı verildi
Ben de ona benzesem
Dipnot bir kitapta:

Behçet
Necatigil
Doğum ölüm yılları
Şair, radyo oyunları yazarı
Öğretmendi
Ölümünden sonra
Beşiktaş'ta bir sokağa
Adı verildi.
29 ekim 1976

EHRAM YOKUŞU-BEBEK

Kelime manası piramit olan ehram, İstanbul'un en güzel
merdivenli sokaklarındandır. Cevdet Paşa Caddesi'nden uzun ince bir koridorla
yukarı doğru tam 224 basamakla tırmanır. Sola doğru bükülerek Özlemli Sokağı
ile birleşir. Yüzlere basamaktan oluşan bedeni biraz yorsa da zirve noktasından
karşı yakayı, Kandilli sırtlarında bulunan Cemile Sultan Korusu'nu gördüğünüzde
dinlendiğinizi hissedersiniz. Birçok sanatçı ve yazara ev sahipliği yapmış Ehram Yokuşu unutulmaz
hatıraların odağıdır. Türk edebiyatının büyük hocalarından Nihad Sami
Banarlı ve Türk musikisinin önemli bestekarlarından Refik Talat
Alpman bu sokağın mazideki sakinlerindendir.

PERİ ÇIKMAZI - YILDIZ                    

İstanbul'un adı efsunlu en ünlü merdivenli çıkmazıdır. Ortaköy istikametinde
ilerlerken Çırağan Caddesi'nin
hemen başından sola doğru açılır, görüntüsü saklı bir bahçeyi andırır. Beton
binalar şöhreti aşikâr çıkmazı kentin kargaşasından gizler adeta. Beşiktaş'ın
trafiğinden, gürültüsünden bir an uzaklaşır. Kendinizi 41 basamaklı
merdivenlerin sessizliğinde bulursunuz.

BEYOĞLU

ALÇAKDAM YOKUŞU- BEYOĞLU

Cihangir Caddesi'nden Mebusan Yokuşu'na uzanan bu yokuş,
237 basamaktan oluşur. Bu haliyle İstanbul'un en uzun merdivenlerinden biri
olma özelliğini taşır. Yokuş adını Pürtelaş Hasan Efendi'nin yaptırdığı
Alçakdam Mescidi'nden alır. Pürtelaş Hasan Efendi'nin adı sokağın bulunduğu
mahalleye de verilmiştir. İşlerindeki çabukluğundan mı bu adı aldı bilinmez.
Bilinen Kılış Ali Paşa Camii yapılırken bu zata bina eminliği ve katiplik
görevi verildiği… hasan efendinin namı tıpkı görev yaptığı camii gibi günümüze
kadar ulaşır. Bilge mimar Turgut Cansever de Hasan Efendi'nin ailesindendir.
Alçakdam yokuşu Yavuz Turgul'un Muhsin Bey'i, Şerif Gören'in Amerikalısı gibi
Türk sinemasının birçok filmine ev sahipliği yapmıştır.

ÇAPANOĞLU SOKAĞI- FİRUZAĞA

Çapanoğulları, Osmanlı tarafından Yozgat bölgesinin
asayişini sağlamak, vergilerini toplamak için görevlendirilmiş bir ayan
ailesidir. Rivayete göre sarayın bahçesinde muhasibiyle gezen II. Mahmud,
atamaların ve görevden almaların altından hep Çapanoğlu beylerinin çıktığından
yakınmaktadır. Muhasip o sırada önüne çıkan bir taş parçasını ayağıyla kenara
itince padişah "aman lala ne yapıyorsun, o taşın altından da Çapanoğlu
çıkmasın!" deyiverir. Ailenin iktidarla cumhuriyet yıllarına kadar süren
gerilimli ilişkisi böyle başlar. İç Anadolu'daki başarıları ailenin devlet
kademelerinde söz sahibi olmalarına olanak sağlar. II. Abdülhamid'in yaveri de
"Her taşın altından bir Çapanoğlu çıkar" demekle ailenin hızlı
yükselişini padişaha ima eder. Çapanoğulları Milli Mücadele yıllarında ise
saltanat yanlısı bir politika izler. TBMM'ye isyan eden oluşumlar arasında gösterilir.
83 basamaktan oluşan merdivenlerin bulunduğu sokak adını bu aşiretten alır.

KAMONDO MERDİVENLERİ-BEREKETZADE

Art nouveau tarzı mimarisiyle oldukça ilgi gören Kamondo
Merdivenleri bu sokaktadır. İstanbul'da merdiven deyince akla ilk gelen yerdir,
Kamondolar. Yahudi kökenli ünlü bir ailedir. İspanyadaki kilise engizisyonundan
kaçarak Osmanlı'ya sığınmış, Galata'ya yerleştirilmiştir. Aile kısa zamanda
inanılmaz bir servet sahibi olmuş, son dönemde padişahlara borç verecek kadar
zenginleşmiştir. Merdivenleri Abraham Salomon de Kamondo, Avusturya Lisesi'nde
okuyan torunlarının yokuşu rahat çıkmaları için yaptırmıştır. Galata'daki iş
yerlerinden Pera'daki evlerine gitmelerini kolaylaştırması amaçlanmıştır. 43
basamaktan oluşan merdivenler sağlı sollu iki koridorla 14 ve 29. Basamakta
birleşir sonra yeniden ayrılır. İstanbul'un modernleşmesine önemli katkılar
sağlayan Kamondolar, Cumhuriyet kurulmadan önce Fransa'ya yerleşmiş, II. Dünya
Savaş'ında Nazi işgaliyle tam bir çöküş yaşamıştır. Yaptırdıkları gösterişli binalar
ise Beyoğlu sınırları içerisinde halen mevcut.

FATİH

HASAN HÜSEYİN YOKUŞU-KASIM GÖNANİ

Draman ve Ayvansaray arasındaki bölgede yer alan tarihi
bir yokuştur. Etrafında Kariye Müzesi, Tekfur Sarayı, Hançerli Panayia
Kilisesi, Hammami Muhyiddin Camii, Kefevi Camii gibi tarihi yapılar
bulunmaktadır. Yokuş, Sultan Çeşmesi ile Paşa Hamamı Caddeleri arasında uzanan
merdivenli bir sokaktır. Yokuş ismini karşısındaki mescidin arkasında yer alan
iki sahabe mezarından alır. Bu bölgenin zenginliği İstanbul'un 7'inci yüzyılda
Emeviler tarafından kuşatıldığı dönemden kalma sahabe mezarlarıdır. Eyüp'e
adını veren Ebu Eyyub el-Ensari başta olmak üzere Fatih bölgesinde Karaköy ve
Eyüp arasında 26 sahabe metfundur.

İBADETHANE SOKAĞI- SİNANAĞA

Açık hava müzesi niteliğindeki Zeyrek bölgesi
"Serçe'den başka kuş, Zeyrek'ten başka yokuş bilmemek" deyimiyle
anılır. Otantik İstanbul sokağının güzel bir örneğidir. Bizans sarnıçları,
manastır, kilise kalıntıları, camiler, medreseler, hamamlar, türbeler ve
çeşmelerden oluşan pek çok tarihi eser bu semtte toplanmıştır. Arnavut
kaldırımları sokağa tatlı bir eğim verir.

ÜSKÜDAR

BEREKETLİ SOKAĞI-KUZGUNCUK

Sokak iki köprüyü de gören harika bir boğaz manzarasına
sahiptir. Kuzguncuk'ta Menteş Sokağı'ndan İcadiye Caddesi'ne inen merdivenli
dar bir sokaktır. 102 basamaktan oluşan merdiveni sürprizlidir. Salah Birsel,
Bereketli Sokağı şöyle anlatır: "Bir yamaç üzerine kurulmuş sokağın alt
başında durup yukarıya doğru baktığınızda evlerin iki tütün dizisi gibi sıra
tuttuğunu görürsünüz. Daha doğrusu bunlar gök kubbeye asılmış pandantifleri
beşibirliklerdir. Orada çokça oyalanırsanız üstünüze üstünüze gelirler."

YENİ DÜNYA SOKAĞI- SULTANTEPE

Mihrimah Sultan Camii'nin güney tarafından Sultantepe'ye
çıkan merdivenli nefis sokaktır. Burasının eski ismi Büyük Yokuş'tu. Yokuş'un
Boğaz'ı gören noktasında Mihrimah Sultan'ın sarayı bulunuyordu. Sarayın Mimar
Sinan tarafından yapıldığı sanılmakta. Ne zaman yok olduğu ise bilinmemektedir.
Bu yokuşun sakinleri arasında çok önemli bir isim daha vardır. II. Mahmud
devrinde şeyhülislamlık yapan Zeynelabidin Efendi'nin konağı Yeni Dünya
Sokağı'nın tam karşısına gelen yerdeydi. Konağın yerinde şimdi bir apartman
yükselmekte. Sokak İstanbul'un en görülmeye değer yokuşları arasında yer alır.
Yokuşun ortalarına yerleştirilen banklar mola verip nefeslenme imkanı sağlar.
Eski İstanbul'da bu tip yokuşlara aramgâhlar yerleştirilirdi. Aramgâh Farsça
bir kelimedir ve dinlenilecek yer manasına gelir. Hala aramgâhlara ihtiyaç
duyulan birçok yokuşumuz olmasına rağmen bu duraklara çok azında rastlarız.  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.