Mehmet Ali Akbulut

Tebessüm / Gülümseme

26 Aralık 2025 00:04

 

 

İnsanın diğer insanlarla ilişkilerinde güven veren davranışların en etkilisi tebessümdür. O, yalnızca güven veren bir davranış değil, aynı zamanda kişinin sevindiğini, mutlu olduğunu gösteren bir harekettir. Selamlaşma ile başlayan güven duygusu, tebessümle bir aidiyet, bir sahiplenme, bir kabullenme ve varlığını fark ettirme davranışına dönüşür.

 İnsan ilişkilerinde adeta açılan bir kapıdır. Bir hal dilidir. Hal dili ise doğrudan kalbe açılan yoldur. Yüzde beliren tebessüm, kalpte var olanı dışa yansıtan bir aynadır. İnsana özgü davranışlardan biridir; kalbin güzelliği ile yüzün nuru arasındaki bir eşgüdüm. İnsan hem ağlar hem güler. Ağlamak da gülmek de insana bahşedilmiş özelliklerdir. Bazı hayvanlarda benzer davranışlar olduğu söylense de, bunlar üzerinde durduğumuz davranışın niteliklerini taşımaz.

Tebessüm, sevincin, mutluluğun, kabulün ve onaylamanın yüz hatlarıyla dışavurumudur. Kalbin onayladığı bir şeyin yüzdeki ifadesidir. Herhangi bir durum karşısında sevinci, mutluluğu, olumlu tavrı ve neşeli hali yansıtan bir yüz hareketidir. İlişki ve iletişimde karşı tarafa güven veren, gerginlikleri gideren bir davranıştır. Gülmek sesli bir eylem iken, tebessüm sessiz fakat daha kalıcı ve içtendir.

 Tebessüm, bir kişiyle başlasa da toplumsal bir etkiye sahiptir, zira bulaşıcıdır. Küçük bir tebessüm, çevrede oluşturduğu pozitif enerji ile ortamı yumuşatır; insanlar arasındaki ilişki, iletişim ve sosyalleşmeyi rahatlatan bir özelliğe sahiptir. Küçük bir tebessüm, yüzlerdeki bir ifade olarak aktif ilişki ve iletişimin başlangıcıdır.

 Hiçbir maliyeti olmayan, fakat çok anlamlı ve değerli etkiler bırakan bir davranıştır tebessüm. Yüzde başlasa da gönüllerde iz bırakır. Gerek ikili ilişkilerde, gerekse toplumsal ilişkilerde, dış dünyamızın vitrini olan yüzlerimizdeki tebessüm bir kazanım olarak bize geri döner. Sosyal hayatımızın verimli ve huzurlu geçmesi büyük ölçüde yüzlerimizdeki tebessüme bağlıdır. Yüzlere yansıyan tebessüm, kin, öfke, gerginlik, stres, kırgınlık, kızgınlık gibi yabancılaştırıcı duyguların etkili bir ilacıdır. Tebessümle başlayan diyaloglarda güven ortamı oluşur, daha iyimser bir düşünce yapısıyla iletişim kurulur. Stresi azaltır. Konuya dair araştırmalar, tebessüm ederken yüz kaslarıyla birlikte karın kaslarında da olumlu hareketler olduğunu belirtmektedir. Tebessüm, hem ruh halimizi hem de bedenimizi rahatlatan özelliklere sahiptir.

 Gülmek ve tebessüm etmek, insan olmanın bir hatırlatıcısıdır. İç dünyamızın dış dünyayla kurduğu ilişkiyi yansıtır. Gönül dünyamızı rahatlatan en etkili araçlardan biridir. Tebessümdeki samimiyet ve sıcaklığı, her türlü gülme eyleminde göremeyiz. Gülme davranışının başlangıcı sayılan gülümseme, tebessüm gibi sıcak ve samimi olabilir. Fakat gülme eyleminde ton ve şiddet arttıkça, anlamı ve algısı değişir. Tebessüm ile gülmek eş anlamlı gibi kullanılsa da, aralarında derin farklar vardır. Tebessümde bir ağırbaşlılık, ciddiyet ve değer vardır. Gülmede ise eylemin niteliğine göre anlam yüklenen bir davranış hali söz konusudur. Tebessüme en yakın ifade, hafif bir gülümsemedir denebilir.

Günümüz modern şehir hayatı, selamlaşmayı ve tebessümü unutturdu. Özellikle dijitalleşen dünyamızda soğuk iletişim ve ilişkilerin hâkim olmaya başladığı bu dönemde, sıcak bir tebessüme ne kadar hasretiz. Soğuk betonların, karmaşık ve stresli trafik yoğunluğunun oluşturduğu havada, ellerden düşmeyen telefon ekranlarından kısa süreliğine sıyrılıp yanımızdaki kişiye, asansörde karşılaştığımız komşumuza ya da toplu taşımada yanı başımızda oturana vereceğimiz küçük bir tebessüm, günümüzü daha verimli ve anlamlı kılacaktır.

 İnsanlar arasındaki ilişki ve iletişimin her geçen gün kopmaya ve koparılmaya çalışıldığı bir gerçek. İlişkilerin ve iletişimin zayıfladığı toplumları yönetmek daha kolaydır. Oysa iletişimin ve ilişkilerin güçlü olduğu toplumlarda barış ve güven hâkim olur; dayanışma, yardımlaşma daha sağlam temellere oturur; empati kurmak mümkün hale gelir. İnsanı anlamak ve insan olduğumuzu unutmamak, temel bir varoluş sebebidir; var olduğumuzu ve yaşadığımızı hissetmenin yoludur. Küçük bir tebessümle başlayan güven kıvılcımı, toplumun kılcal damarlarına kadar işler ve tüm bedeni olumlu yönde etkiler.

 Güne, evde aile içinde tebessümle başlamak; yolda, iş yerinde, okulda tebessümle devam etmek, yaşantımızı ve tüm ilişkilerimizi anlamlı kılar.

Hüzün ve sevincin dışa yansıması olarak ağlamak ve gülmek insan fıtratında vardır. Kur'ani ifadeyle, "Güldüren de O'dur, ağlatan da O'dur." Güldüren de, ağlatan da O ise, bunun bir imtihan olduğunu bilmek gerekir. Başarılı olduğunda veya bir imtihanı verdiğinde, "yüzleri pırıl pırıl gülen" kişiler olarak cennetle mükâfatlandırılacak kul, tebessümü ve gülümsemeyi bir sadaka olarak görmeli, bir iyilik ve güzel davranış olarak algılamalıdır.

 Güven ve huzur içinde olduğunu hisseden kişi, bunu bir şükür ifadesi olarak tebessümle gösterebilir. Bir işi başardığı zaman da, bu başarıyı tebessüm ve gülümsemeyle dışa yansıtabilir. Bu, olumlu bir davranıştır. Ancak bunun tam tersi, olumsuz yönlü gülmeler de vardır: Üstünlük taslama, muhatabı küçük görme, alay etme, art niyetli, işkence edercesine veya hileli, şeytani gülmeler... Toplumumuzda bu tür gülmelere işaret eden özel ifadeler de mevcuttur: "Kıs kıs gülmek" alaycılığı, "bıyık altından gülmek" kurnazca ve haince bir durumu, "kesik kesik gülmek" dikkatli olunması gereken bir uyarıyı, "ağlarken gülmek" içte yaşanan acıyı, "acı acı gülmek" ise muhataba verilen bir mesajı ifade edebilir. Bu tür gülmelerden uzak durulması gerektiği sıkça uyarılır ve tehlikeleri hatırlatılır.

 Düşünmeyi ve düşündürmeyi önceleyen tebessüm, karşıdakine güven ve sevgi köprüsü kuran gülümseme, bir başarının mükâfatı veya güzel bir müjde karşısında duyulan şaşkınlık ve sevincin yansıması olan tebessüm, en güzel olanlarıdır.

 Her davranışımızdan sorumlu olduğumuz bilinciyle, güldüren ve ağlatanın Sahibi'nden, imtihan günümüzde bizi gülenlerden eylemesi dileğiyle.

 

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

Hüsn-ü zan
24 Aralık 2025 00:04

Tüm Yazılar