Egrersiz'in sayısız faydaları var

1-Depresyon hastalarına tavsiye edilir: Egzersiz strese karşı koruyucu etki yapıyor. Özellikle major depresif bozuklukların tedavisinde yardımcı unsur olarak görülüyor. Doktorlar tarafından faydası dikkate alınarak hastalara tavsiye ediliyor.

2-Zihni zinde tutar: Egzersiz kalp atışının düzelmesini sağlar ve beyne giden akışı arttırır. Bu durum beyin fonksiyonlarına yardımcı olur. Yapılan bir araştırmada, egzersizin beynin bazı bölgelerinde hacim artışı sağladığı tespit edilmiştir. Dikkatle ilgili yapılan testlerde ya da hafıza değerlendirilmesinde egzersiz sonrası yüzde on ya da on beş kat daha fazla sonuç vermiştir.

3-Stresli olduğunuz anlarda gerekli önlemleri aldıktan sonra bunlara egzersizi de dâhil edebilirsiniz. Bu konuda Kolorado Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada egzersizin kişiyi stres ve anksiyeteye karşı koruduğu ortaya çıkmıştır.

4-Dikkatinizi toplamanıza yardımcı olur: Lowa Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre düzenli egzersiz yapan kimselerin dikkatlerini daha rahat toparladıkları görülmüştür. Dikkat dağınıklığı yaşayan kişiler nefes egzersizleri ile kendilerine yardımcı olabilirler.

Duyguların kontrolü(1)

        İnsan olumsuz duyguları kolay kolay kabul edemez. Bunun yerine kendisine neşe, mutluluk, heyecan, rahatlık, huzur veren olumlu duyguları gündeme getirir. Çünkü olumlu duygular kişiye haz verir.

Fakat sadece olumlu duyguları yaşamamız mümkün değildir, olumsuz duygular da hayatın bir gerçeğidir.

Üzüntü, hayal kırıklığı, suçluluk, utanç, öfke insanın duyguları arasındadır.

Duygu, ister olumlu olsun ister olumsuz olsun kontrol edilmelidir.

Duygularımızın kontrolü:

Olumsuz duygularda olduğu gibi olumlu duygulara da bir sınır koyulmalıdır. Buna duyguları yönetmek de denebilir. Yani duyguları tanımak ve onlarla birlikte yaşamayı öğrenmek, doğru şekilde ifade etmek gerekir. Duygulardan arınmış bir hayat düşünülemez fakat kontrolü şarttır.Duyguların kabulü kişinin olumlu ve olumsuz duygularını kabullenmesi ile gerçekleşir. Fakat insanlarımız genellikle olumlu duyguları kabul ederken olumsuz duyguların anlatılmasını kabul edemezler.

Olumsuz duygular genellikle ayrılık, reddedilme, başarısızlık, haksızlığa uğrama ve dışlanma gibi olumsuz olaylar karşısında gelişir. Böyle durumlarda kişi ya öfkeyi bastırır ya da dışa vurur.Duygular normal sınırlar dâhilinde yaşanmalıdır. Ancak kişi öfkesini ve neşesini kontrol etmeyi öğrenmeli ve dengeyi sağlamalıdır. Bunun için kişi, ben öfkelenmem, sakinimdir, ben kafama takmam gibi savunma mekanizmaları üretmeyip, duyguların varlığını kabul etmelidir.

Kişinin duygularını kontrol edebilmesi için kendisini tanıması ve şu sorulara makul cevaplar verebilmesi gerekir:

Öfkemi kontrol edebiliyor muyum?

İnsanlarla ilişkilerimde ben odaklı mı yoksa biz odaklı mı hareket ediyorum?

Mutluluğumu dışarıya nasıl yansıtıyorum?

Stresle başa çıkabiliyor muyum?

Aşırı alıngan mıyım yoksa olaylara olumlu anlamlar verebiliyor muyum?

Duygularımızı tanımlayabilmek için kendimize bu soruları sormamız gerekir.