Anneler Böyle Baba İstiyor

O koca ellerin emanet edilen minik yavruyu sımsıkı sarması, geniş omuzların yorulmazcasına evladını üzerinde taşıması, en kıymetli zamanını hesapsızca yavrusuna ayırması…Evlendiğimiz erkeği eş olma yönüyle seçebiliyoruz fakat babalık yönünü ancak çocuk doğduktan sonra tanıyabiliyoruz.

Sevgisiyle, şefkatiyle, merhametiyle, yeri geldiğinde otoritesi ve en önemlisi koruyup kollamasıyla bir baba… bizim çocuğumuzun babası…Henüz dünyaya adım atmayan bebeğini, ultrasonda gördüğünde bizden çok heycanlanan, hangi şampuan bitkisel, hangi mama daha yararlı, hangi bez daha hassastır, hangi oyuncak daha az kimyasal araştırmalarına giren…Evet her anne çocuğuna, kendi merhametinden pay almış bunları düşünen bir baba ister.Baba sevmeli sarılmalı evladına, derdini sıkıntısını dinlemeli, ağladığında göz yaşını silmeli…

Önceki zamanlardan anlatıldığı gibi çocuğuna gülümsemeyi yanında gülümsetmeyi, aynı sofrada yemek yemeyi, iki çift kelam etmeyi edepsizlik sayan babalar gibi olmadan!Ayıp değil evladını sevmek, onu öpmek , ateşi olduğunda başında beklemek, onlarla oyunlar oynamak, yüzü kirlendiğinde yıkamak, burnu aktığında silmek…

Bizim Peygamberimiz (sav) çocuklarıyla oyun oynar, onlarla yakından ilgilenir, çocuklarının anlattığını yetişkin bir insanı dinler gibi dinlermiş.Hatta kızı Hz.Fatıma kendisini ziyaretine gelemediği zamanlarda Efendimiz (sav) kızının yanına gider bazı geceler onun evinde kalırmış.Çocukların ağlamasına kıyamaz, onların gönlünü hoş tutmaya çalışırmış.

Hatta Sahabe efendimiz Akra b.Habis Allah Rasülü’nün (sav) çocuklarına torunlarına olan sevgisini görünce; “Benim on çocuğum var, hiçbirini öpmüş değilim” der. Allah Rasulü ise cevaben :
“Merhamet etmeyene merhamet olunmaz” buyurur.Çocukların yanında onlar gibi davranmakta bir mahsur görmüyor Efendimiz(sav). ”Çocuğu olan onunla çocuklaşsın”diyor.

Bir baba için bu hadis müjde değildir de nedir?

Terbiye noktasında da yine hassas olmalıdır baba. “Ağaç yaşken eğilir” kaidesince yaş gözetmeden helali haramı, doğruyu yanlışı anlatmalıdır.

Günahları kendimize nasıl zehirli bir ok biliyorsak onları da bu oklardan muhafaza ederek.Annenin hayalinde ki baba portföyünde zaman da önemlidir. Sürekli uzakta olan çocuğuyla vakit geçiremeyen ya da yoğunluğu mazeret gösteren babalar çocuklarıyla iletişim sıkıntısı yaşarlar.

Bu noktada yine Efendimiz’in (sav) zaman tanzimi örnek alınabilir. Nihayetinde O (sav), tüm babalardan daha yoğundu.Efendimiz’in aile reisliğinin yanı sıra nübüvvet, devlet başkanlığı, hakimlik, komutanlık vs. görevleri vardı. Fakat onca yoğunluğuna rağmen çocuklarına zaman ayırıyor, onlarla vakit geçiriyordu.

Hergün eve gelemeyen, şehir dışında olan babalar için bir uzman arkadaşıma şu öneride bulunmuş:
“Eşiniz evde olmadığı zamanlarda muhakkak yatmadan çocuğunuzu arasın, arama imkanı da olmazsa çocuğunuza yatmadan okuyacağı ufak notlar bıraksın.”

Evet sevgili babalar; geride bıraktığımız babalar gününüzü kutlamadan evvel nacizane tavsiyem, onlar ebeveynlere Cenabı Allah’ın birer lütfudur.Ne evladınıza bir yabancı gibi durup öpmekten sevmekten geri durun, ne de onları şımartacak ölçüde aşırı ve dengesiz ilgiye boğun.

Denge insanı Peygamberimiz’in(sav) önümüzdeki en büyük kıstas olduğunu unutmamak dileğiyle…