Kaygı bozukluğu için tavsiyeler

Küçükçekmece Belediyesi tarafından gerçekleştirilen seminerde, gündelik yaşamın getirmiş olduğu belirsizlikler ve stres karşısında ortaya çıkan kaygının; nedenleri, gelişimi ve tedavi süreci konuşuldu. 

Kaygıyı; `kişilerin, gelecekte karşılaşmak istemedikleri durumları hatırladıkları zaman yaşadıkları tedirginlik` olarak tanımlayan Psikolog Duhan Günay, gündelik yaşamda bu durumu her insanın yaşadığına dikkat çekti. Burada dikkat edilmesi gerekenin `olumsuz kaygı` olduğunun altını çizen Günay, "Eğer istemediğimiz bir durumun olma ihtimaline karşı düşünürken, o durum gerçekleşmiş gibi davranıyorsak ve tedirginlik yaşıyorsak bu olumsuz kaygıdır. Olumsuz kaygı, sosyal, akademik ve mesleki hayatta, ilişkilerimizde kendini gösteriyorsa, 6 aydan uzun sürüyorsa ve baş etmekte zorluk çekiyorsak, destek alınması gerekir." diyerek, psikiyatrların bu duruma `Anksiyete` tanısı koyduklarını ifade etti. 

"KAYGILANAN KİŞİ, GELECEĞİ KONTROL ETMEK İSTER" 

Psikolog Simla Metiner ise, kaygının başlıca nedenlerini şöyle sıraladı: "Kaygıya; genetik ve çevresel faktörler, yaşadığımız stresli olaylar, hayatımızdaki ani değişiklikler sebep olmaktadır. Bu durum ise kişide ` Gelecekte tehlike hissediyorum, bir şeyleri kontrol etmem gerekiyor.` güdüsünü oluşturur.  Kişiler,  bu düşünceye saplanıp kalır.  Biraz zaman geçtikten sonra ne olacağını bilmek ister. Hep bu düşünceyle yaşamına devam eder." 

"KALP ÇARPINTISI, TERLEME, HUZURSUZLUK BAŞLICA BELİRTİLERİ" 

Anksiyete`nin kalp çarpıntısı, baş dönmesi, mide bulantısı, nefes darlığı, terleme, yorgunluk hissi gibi fiziksel belirtileri olduğunu ifade eden Simla Metiner, `Bedenimiz kaygı yaşadığımızda adeta olağanüstü hal sergiliyor. Kişiler, bir düşünceye o kadar odaklanıyor ki, ikili düşünme yetisini kaybediyor. Hep bir gerginlik hali, alınganlık, huzursuzluk ortaya çıkıyor" diye konuştu. 

"KENDİNİZİ DEĞERLENDİRİN` 

Psikolog Metiner, kaygının kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha fazla görüldüğünü dile getirdiği seminerde, kaygılanan kişinin, kendisini değerlendirmesinin önemine dikkat çekti. "Ani çözümler üretmeyin. Probleminiz neyse, sizi kaygılandıran neyse onunla baş başa kalın. Baş edemiyorsanız, bir uzmandan yardım alarak, onun sunduğu çözümden yararlanın" diyen Metiner, dinleyenlere tavsiyelerde bulundu.