Kur'an-ı Kerim öğrendiler, mukabele yapıyorlar

  Kur’an-ı Kerim’i 60 yaşından sonra öğrenen bir grup ihtiyar, mukabeleye Ramazan ayından önce başladı. Vakit namazlarından sonra bir araya gelip Kur’an okuyan ihtiyar delikanlılar, Recep ve Şaban ayında da mukabele okuyor. Sümbülefendi Camii’nde toplanan bu Kur’an âşıklarından kimi 194 hatim tamamlamış, kimi de eşine Kur’an öğretmiş...

Mukabele geleneği Ramazan ayına mahsus olarak bilinse de Recep ve Şaban aylarında da bunu devam ettiren birçok grup var. 60 yaşından sonra Kur’an-ı Kerim öğrenen,  Sümbülefendi Camii cemaati, namaz vakitlerinin ardından bir araya gelip mukabele okuyor. Öyle ki aralarında Kur’an-ı Kerim’i öğrendikten sonra oturduğu mahallede müezzinlik yapan da var,  aile içinde kılınan namazlarda imam olan da. Bu yaşta öğrenmenin zorluklarını dile getiren Kur’an dostları, gençlere erken yaşlarda Kur’an öğrenmeyi tavsiye ediyor.

Şaban ayının idrak edildiği bereketli zaman dilimlerinde, müminler Ramazan ayına hazırlık yapıyor. Sümbülefendi Camii’nin müdavimi olan bir grup ihtiyar, her yıl 1001 hatim programına katılıyor. Kur’an öğrenme sırasında aralarında uhuvvet oluştuğunu belirten Kur’an âşıkları, birbirlerine öğrenme sürecinde yardım etmeyi de ihmal etmiyor. Sabah, öğle, ikindi ve akşam namazlarının ardından dört mukabeleye katılan cami cemaati, geriye kalan vakitlerde de meal okumaları yapıyor. Şu ana kadar 194 hatim yapan 77 yaşındaki Mehmet Çelikcan, gözleri iyi görmediği halde elindeki büyüteçle günde dört defa mukabele takip ediyor. Çelikcan büyüteci için “O benim şahidim!” diyor. 60’ından sonra Kur’an öğrenen Nizamettin Altunterim ise hayatını Kur’an-ı Kerim’e göre ayarladığını aktarıyor. Eşinin de kendisi ile birlikte Kur’an öğrendiğini söyleyen Altunterim, gençlere şu tavsiyelerde bulunuyor: “Öğrenmeyi 60 yaşıma bıraktığım için pişmanım, genç yaşta öğrenmem gerekiyordu. Daha sonra dünya işleri ile çok uğraştık. Kendimizce bahanelerimiz vardı, çalışıyorduk. İş saatlerimiz namaz saatlerimize uymuyordu.  Belli yaşın üzerine geldiğimiz için öğrenmek daha da zorlaşıyor. Gençlere tavsiyem Kur’an öğrenmeyi ertelemesinler.”

Kur’an okurken huzurunun arttığını kaydeden Cebrail Hatun, duygularını “Tecvidin bütün kaidelerini öğrenmeye çalışıyoruz. Kur’an’ı daha güzel ve doğru bir şekilde okumak istiyoruz. Bu ortamın ayrı bir manevî havası var. Çok şükür ki buradayız. Bitki susuz olur mu? Su olmasa bitki oluşur mu? Kur’an insanın suyu ve gıdasıdır.” sözleriyle anlatıyor. Kur’an-ı Kerim’i 60 yaşında öğrenen Mustafa Şahin ise öğrenme sürecini şöyle özetliyor: “Hiçbir şey bilmiyordum. Öğrenmek için çare arıyordum. Allah razı olsun ki önümüze böyle bir fırsat çıktı. Üç senedir Kur’an okuyorum. Belki genç arkadaşlar kadar harfleri doğru telaffuz edemiyorum ama devamlı okuyorum. Günümün çoğunu okumakla geçiriyorum. Bundan sonra okumaya devam edeceğim. İnşallah çocuklarıma da öğretiyorum.” Belli bir yaşın üzerindeki kişilere Kur’an öğretmenin gençlere göre daha zor olduğunu dile getiren 15 yıllık Kur’an-ı Kerim öğreticisi Mustafa Bakar ise “Kur’an-ı Kerim öğrenmede devamlılık çok önemlidir. Mesela 80 yaşında bir ağabeyimiz vardı, bir yıl devam etti. Ama çok fazla ilerleme kat edemedi. Ama bir gün bile ara vermeden her gün geldi. ‘Ben yapacağım ben öğreneceğim’ dedi. İkinci yıl hece hece sökmeye başladı. Şimdi Kur’an’ı elinden bırakmıyor.” şeklinde konuşuyor.