“Anneme sormadan adım atamayan kocaman adamım. Hep ‘Ben anneyim, en iyisini bilirim, siz daha toysunuz, biz şunca yıl yaşadık, hayat tecrübemiz var. Benim sözümüzden çıkarsan onmazsın. Allah (cc) bile ayette ‘Öf bile demeyin’ diyor, dedi yıllarca. Ve ben ne yaptıysam beğenmedi, eleştirdi. Annem olmadan bir hiç olduğumu zannediyorum. Evlendim, halâ anneme sorma ihtiyacı duyuyorum ve eşimin karşısında rezil oluyorum. Eşimi bile annem seçti. Bu yaşa kadar bana hiç söz hakkı tanımadı. Çok mutsuzum ve ne yazık ki eşimi ve çocuklarımı da mutlu edemiyorum. Yaptığım hiçbir şeyi beğenmiyorum. Bir şey yapacak olsam hemen annemin ‘Olmamış’ dediği sesi kulaklarımda çınlıyor. Bütün yaptıklarımı ellerimle parçalayasım geliyor. Hep kendimle savaştayım. İçimde sadece değersiz ve yetersiz bir görüntü var. Annemin sözleri gözlerimi çaldı, içimdeki ezik ve silik kendimden başka bir şey göremiyorum. Bu sarmal beni sürekli dibe çekiyor. Çok çok bunaldım.”
Aile ortamı; ebeveynlerin sevdiği ve hayata hazırladığı yavrularına yön gösterici, yol açıcı ve ‘Şunu yap, şunu yapma’ diyerek rehberlik ettiği mesajlarla doludur. Çocuk daha yeni adım atmaya başladığında, bir şey yapacağı zaman, önce annesinin ya da babasının gözlerine bakar. Aldığı mesaja göre hareket eder Yapılmaya devam eden her şey, her adımda biraz daha güçlenir. Giderek yaptıklarımızla aramızdaki bağ, başlangıçta bir örümcek ağı gibi iken, daha sonra kalın bir halata dönüşür ve sonra da aramızda bir ünsiyet oluşur.
Biz ebeveyneler, çocuklarımızı yaşadıklarımızla şekillendiririz. Onlar bir şey bilmiyorken biz biliyor konumda olduğumuz için, kendi kendilerine adım atacakları akıl olgunluğuna ulaşıncaya kadar bizi takip ederler. Bu aşamada onlara ‘Sen yapamazsın, bilemezsin, halâ beceremiyorsun. Bak çevremizdekiler ne güzel yapıyor, onlar gibi olsana’ diyerek çocuğu büyütmüşsek, aklını bizim aklımıza takıp, ‘Benim aklım olmadan adım atarsan zarar görürsün sen kendini yönetemezsin, yetersizsin, hala küçüksün’ diyerek buna inandırmışsak, çocuklarımızı basit bir şeye bile bize danışmadan karar veremez hale getirmiş oluruz. Bu çocuğa yapılmış en büyük kötülüktür.
Kendini değersiz ve yetersiz hissetmek, çok ağır ve çok beter bir duygudur. İnsanın gözünü karşısındakine bakamayacak kadar kendi içindeki bu mesajlara kaptırmak demektir. Şahıs, kendisine inandırılan kişilik algısına kilitlenir. Ve artık o çocuk ve ya genç, annesinin ve babasının diliyle kendisini tanımlar. ‘Ben yapamam, beceremem, ben zaten hiç bir şeyi düzgün yapamam ki’ gibi, sürekli kendisini engelleyen ve içe kapatan mesajlarla, hayatını karartır ve olabilecek bütün güzel gelişimleri engeller. Çünkü bu algı adım attırmaz. Gözlerini bu mesajlardan ayıramaz, başka bir yere bakamaz.
Yetersizlik ve değersizlik duygusu içinde kıvrananlar için hayat acı dolu ve kapkaranlıktır. Arkadaş edinemezler, sürekli kendilerini eleştirirler. Yaptıkları işin ne derece güzel olduğundan bağımsız olarak, asla kendi yaptıklarını beğenmezler, daha kusurlu olsalar bile başkaları ve yaptıkları gözlerinde her zaman daha iyidir. Kendilerini yetersiz gördükleri için sosyal sorumluluk alamazlar ya da almışlarsa çok zor ve keyifsiz yapar ve bir an önce yalnızlığına dönmek için sabırsızlanırlar. Çünkü, beğenilmeme, eleştirilme ve insanların gözünde rezil olma ihtimali kişiyi aşırı derecede kaygılandırır.
Rabbimiz (cc), her birimizi en iyi olmaya aday olarak yarattı ve potansiyel değerlerimizi ortaya çıkarmakla görevlendirdi. Allah’ın (cc) verdiklerini yok sayan ve adeta yalanlayan bu anlayış, bana göre insanlık suçudur ve Rabbimize (cc) adeta iftiradır. Çünkü çocuk en güzeliyle yapabilecekken, onu yapamayacağına inandırdık. Bilgi ile yüceltebileceğimiz çocuğumuzu yetersiz bilgi ile dibe çektik. “Bir insanın mesul olduğu şey ile bilgilenmesi farzdır” Hadisi Şerifi’ni hayata geçiremedik.
Anne babalar olarak, dilimizi düzeltmeliyiz ki halimiz düzelsin. Dil bilgi ile, bilgi arayış ile, arayış ise niyete göre oluşur. Niyet ettik Rabbimizin emaneti olan beynimize doğru bir anlayış ve yaşayış modelini yerleştirmeye. Ya İlâhi, niyetimizi nasibimiz kıl, doğru yolda çabamızı aktif ve devamlı kıl. Sonuçlarını senin şanına uygun ve isabet ettir.
Yorumlar (0)
A vitamini içeren gıdalar nelerdir
Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür
Karı-Koca Arasında Sevgi Bağını Geliştirme ve Devam Ettirme
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Gelişim, zorluklarla yüzleştiğimizde başlar”
DUA
Mukus nedir, Vücuttaki işlevleri nelerdir
Her sabah 5 ıslatılmış badem tüketmenin mucize etkisi
Aşil Tendonu Nedir? Aşil Tendiniti Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi
İç Kulak İltihabı Nedir Belirtileri nelerdir?
Uyku Kalitesi Gençlerin Beyin Gelişiminde Etkili
Azimli ebenin geliştirdiği beşik emzirme kolaylığı sağlıyor
Kenger Otunun Faydaları Nelerdir?
Matematik evinde çocuklar eğlenerek öğreniyor
DSÖ uyardı: 150 dakikadan fazla oturuyorsanız sağlığınız tehlikede
Çok dilli olmak, beyni nasıl dönüştürür?
Depresyon ve kaygıyı ilaçsız tedavi etmek mümkün mü?
Magnezyum glisinat nedır, faydaları nelerdir?
Masum Sanılan Şakalar, Akran Zorbalığına Neden Olabilir
Zemheri ne demek Ne zaman başlar
Karanfilin faydaları ve kullanım şekli
Dengesiz ve Kararsız Anne-Baba Tutumunun olumsuz etkileri
Kaygıyı yok eden en basit yol: 4-7-8 tekniği zihni rahatlatıyor - 5
Boğazdaki asit reflüsünden kurtulmanın doğal yolları
Sinüzit Nedir Belirtileri Nelerdir?
Yaşlılar, susadıklarını hissettiklerinde aslında uzun bir süre susuz kalmış oluyorlar!
Sirkenin bilmediğimiz faydaları
Neden bazıları daha sık ve kolay hastalanır
Hangi yaşa geldiğimizde kendimizi artık genç hissetmiyoruz
Evinin odasında üretiyor, 5 ülkeye gönderiyor
Kış aylarında açık havada spor yaparken dikkat
Düşünceler insanı hasta eder mi?
Osmanlı saray mutfağından günümüze miras, İmaret Çorbası
Gübreye alternatif ürün Antalya'da geliştirildi! Bitki gelişimini üst seviyeye çıkarıyor
Çocuklarınıza Göstereceğiniz İlginin Önemi
Akıllı saatlerdeki gizli tehlike
Negatif düşüncenin gücü: Nosebo etkisi nedir?
stres ve stres yönetimi
çocuklarda parmak emme ve yapılması gerekenler
Vücutta karıncalanma neden olur?
