Tefekkür
İlim İrfan, 10 Şubat 2022 18:46
İnsan, tefekkür edebilme özelliği sayesinde diğer varlıklardan ayrılır. O, diğer mahlukat gibi varlık âleminin bir parçasıdır. Ancak parçası olduğu bu âlemi okuyabilmek ve hakikati zihniyle arayıp bulabilmek insana mahsustur.
İslam’ın kâinat tasavvuruna göre, varlık bütün tezahürleriyle ve boyutlarıyla bir tefekkür alanıdır. Kur’an-ı Kerim’de tefekkürün yönelmesi gereken alan olarak “ayetler”den bahsedilmektedir. (Sâd, 29.) İlahî kelamın satırlara dökülen her ifadesi birer ayet olduğu gibi (âyât-ı mestûra), nazar-ı sahihle bakıldığında kâinat da bütün cüzleriyle birer ayettir (âyât-ı kevniyye). Eşyanın hakikatine götüren bu ayetler hem insanın dış (âfâkî) âleminde hem de iç (enfüsî) âleminde yeterince mevcuttur. Bu taksim, Cenab-ı Hakk’ın “Biz onlara gerek âfaktaki (ufuklardaki) gerekse enfüsteki (nefislerdeki) ayetlerimizi göstereceğiz.” (Fussılet, 53.) ilahî beyanına dayanmaktadır.
Yüce Allah, “Gözünü çevir bak, bir çatlak görebilir misin? Sonra gözünü tekrar çevir bak; göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.” (Mülk, 3-4.) buyurarak bizleri kâinattaki mükemmel yaratılış üzerinde düşünmeye sevk etmektedir. Bir bütün olarak âlem, düşünenler için, Allah’ın varlığının, birliğinin, hikmetinin ve emsalsiz yaratma kudretinin alametidir. Bu açıdan bakıldığında, âlem kelimesi ile alâmet kelimesinin aynı kökten gelmesi bir tesadüf olmasa gerektir.
Tarih ve coğrafya, varlığın koordinatlarını işaret eden çok önemli iki göstergedir. Bu nedenledir ki; Kur’an bir taraftan insanlık için dönüm noktası olan tarihi hadiseleri ibretli tablolar halinde gözlerimizin önüne sererken, diğer taraftan dikkatlerimizi içinde yaşadığımız tabii ve coğrafi çevreye çekmektedir. Aynı şekilde yeryüzünde dolaşarak geçmiş ümmetlerden kalan izleri müşahede etmemiz de Kur’an’ın bizi yönlendirdiği bir tefekkür biçimidir. (bkz: En’âm, 11.) Zamanda ve mekânda yapılan bu yolculuğun semeresi, yolcunun alacağı ders ve ibrettir. Diğer taraftan insanın hakikat perdelerini kaldırmak için kendi iç dünyasında (enfüsde) çıktığı yolculuk da ruhu olgunlaştıran derûnî bir tefekkürdür.
Tefekkür, İslam ilim geleneğinin en önemli kurucu kavramlarından biri olmuştur. Zira Kur’an ayetleri üzerinde gerçekleştirilen tefekkür; tefsir, fıkıh, kelam gibi dinî ilimleri ortaya çıkarmış ve emsalsiz bir ilmî müktesebat doğurmuştur.
Kâinat üzerinde sarf edilen tefekkür cehdü gayreti ise tabiat ilimlerinin ortaya çıkmasını sağlamış ve bu alanda çok zengin bir literatürün oluşmasına zemin hazırlamıştır.
Enfüsi âlemde gerçekleştirilen tefekkür ise, psikoloji, ahlak gibi çeşitli insani ilimler yanında gönül dünyamıza zenginlik katan bir irfan geleneğinin oluşmasını netice vermiştir. İnsan, irfana kendisi (nefsi) üzerinde tefekkürde bulunarak ulaşır. Kendini hesaba çeken, kendini kontrol eden, kendini muhafaza eden, kendini geliştiren insan düşüncelerinde, sözlerinde ve davranışlarında kemale erer.
Doğrusu, tefekkür imbiğinden süzülmemiş ve hayatla bağı kurulamamış hizmet ve ibadet, özsüz; düşünce eseri olmayan söz bereketsizdir. Akıl tenvir edilmeden, ruh tezkiye edilmeden atılan adımlar semeresizdir. Diğer taraftan tefekkürü sadece bilgiye ulaşma aracı olarak görüp, onu haslete dönüştüremeyenler sahip oldukları bilgiden fayda göremeyecekleri gibi başkalarına da fayda veremezler.
Bu açıdan günlük hayat içerisinde rutin olarak yapıp ettiğimiz şeyler üzerinde yeniden düşünmeye ihtiyacımız vardır. Tefekkürle işlerimize, hayatımıza, ve ibadetlerimize daha derin anlamlar kazandırmalıyız. İmamet, hitabet, irşat ve iftanın birer iş mesaisi olmanın ötesinde Rasulü Ekrem’den miras aldığımız, çok şerefli, çok izzetli birer kulluk vazifesi olduğunu daha derinden hissetmeli, bunların anlamları üzerinde zihin yormalı, yaptığımız işe gönlümüzü de katmalıyız. Verdiği akıl nimetine karşılık, Cenab-ı Mevla’ya tefekkürle teşekkür etmeliyiz.
Söz bu noktaya gelmişken, Hz. Ali (r.a.)’nin şu ibretli ifadelerini hatırlamakta fayda vardır: “İki çeşit insan var ki belimi büker. Biri, bildiği şeyleri yerine getirme konusunda pervasız âlim; diğeri ise kendini zühde vermiş cahil.”
Akıl nurunu gönül ayinemize tutup, hayatımıza yansıtabilmek temennisiyle...
Prof. Dr. Mehmet Görmez
İlim İrfan, 10 Şubat 2022 18:46
Yorumlar (0)
A vitamini içeren gıdalar nelerdir
Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür
Karı-Koca Arasında Sevgi Bağını Geliştirme ve Devam Ettirme
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Gelişim, zorluklarla yüzleştiğimizde başlar”
DUA
Mukus nedir, Vücuttaki işlevleri nelerdir
Her sabah 5 ıslatılmış badem tüketmenin mucize etkisi
Aşil Tendonu Nedir? Aşil Tendiniti Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi
İç Kulak İltihabı Nedir Belirtileri nelerdir?
Uyku Kalitesi Gençlerin Beyin Gelişiminde Etkili
Azimli ebenin geliştirdiği beşik emzirme kolaylığı sağlıyor
Kenger Otunun Faydaları Nelerdir?
Matematik evinde çocuklar eğlenerek öğreniyor
DSÖ uyardı: 150 dakikadan fazla oturuyorsanız sağlığınız tehlikede
Çok dilli olmak, beyni nasıl dönüştürür?
Depresyon ve kaygıyı ilaçsız tedavi etmek mümkün mü?
Magnezyum glisinat nedır, faydaları nelerdir?
Masum Sanılan Şakalar, Akran Zorbalığına Neden Olabilir
Zemheri ne demek Ne zaman başlar
Karanfilin faydaları ve kullanım şekli
Dengesiz ve Kararsız Anne-Baba Tutumunun olumsuz etkileri
Kaygıyı yok eden en basit yol: 4-7-8 tekniği zihni rahatlatıyor - 5
Boğazdaki asit reflüsünden kurtulmanın doğal yolları
Sinüzit Nedir Belirtileri Nelerdir?
Yaşlılar, susadıklarını hissettiklerinde aslında uzun bir süre susuz kalmış oluyorlar!
Sirkenin bilmediğimiz faydaları
Neden bazıları daha sık ve kolay hastalanır
Hangi yaşa geldiğimizde kendimizi artık genç hissetmiyoruz
Evinin odasında üretiyor, 5 ülkeye gönderiyor
Kış aylarında açık havada spor yaparken dikkat
Düşünceler insanı hasta eder mi?
Osmanlı saray mutfağından günümüze miras, İmaret Çorbası
Gübreye alternatif ürün Antalya'da geliştirildi! Bitki gelişimini üst seviyeye çıkarıyor
Çocuklarınıza Göstereceğiniz İlginin Önemi
Akıllı saatlerdeki gizli tehlike
Negatif düşüncenin gücü: Nosebo etkisi nedir?
stres ve stres yönetimi
çocuklarda parmak emme ve yapılması gerekenler
Vücutta karıncalanma neden olur?
