Kadın olmak, anne olmak yada eş olmak

Röportajlar, 05 Temmuz 2014 11:05

Kadın olmak, anne olmak yada eş olmak

Türkiye başta olmak üzere batı toplumlarında kadına, anne, eş ve yönetici gözüyle bakmak nasıl bir düşünce

  

Türkiye cinsiyet eşitliği bakımından dünyada karnesi pek de parlak olmayan ülkelerden. Geçen hafta Paris’te düzenlenen Avrupa Birliği Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Cinsiyet Eşitliği Sempozyumu da atılan tüm olumlu adımlara rağmen Türkiye’nin önünde alması gereken daha çok uzun bir yol olduğunu doğrular nitelikteydi. Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Ecevit’in karar alma mekanizmalarında kadınlar üzerine yaptığı sunum sempozyumun en çarpıcı konularından birine ışık tuttu. Bu nedenle kadınların iş hayatında ve siyasette belli bir kademenin üzerine çıkamamalarının sebeplerini Profesör Ecevit’le konuştum bu hafta. 

ODTÜ Sosyoloji Bölüm0ü’nden Prof.Dr. Yıldız Ecevit: “Devlette karar alma mekanizmalarında görev alan kadınların oranı sadece yüzde 7. Bu oran özel sektörde yüzde 31’e çıkıyor. Kadınların devlette yönetici olmaları daha zor.” 

- Türkiye’de karar mekanizmalarında kadınların konumuna bakınca ortaya nasıl bir tablo çıkıyor? 
Bazı  verilerle  bunu açıklayayım: TBMM’deki Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nda 26 üyenin 20’si kadın. Bu da “Cinsiyet eşitsizliği esas olarak kadınların sorunudur” anlayışının bir yansıması. Ülke tarihinde ilk kadın bakana 71’de sahip olduk. Nüfusun yarısı kadın ama kabinede tek bir kadın bakan var ve bu asla ikiyi aşmadı. Partilerin Merkez Karar Kurulları’na bakarsak AK Parti’de kadınların oranı yüzde 24, CHP’de yüzde 33, MHP’de yüzde 5.3, BDP’de yüzde 30.4. Devletin önemli kurumlarında, örneğin Yargıtay’da, Sayıştay’da, BDDK’da, RTÜK’te yönetim seviyesinde hiç kadın yok. Hâkimlerin yüzde 34’ü kadın ama HSYK’nın üst kademelerinde kadın yok. Kadın öğretim elemanı oranı yüzde 41.5, profesörler içinde kadın oranı yüzde 27 ama rektörler içinde kadınların oranı sadece yüzde 5.2; kadın dekan oranı ise yüzde 15.3. Devletin 26 müsteşarlığı içinde bir tane bile kadın yok. Genel hatlarıyla devlette kadın yönetici oranı sadece yüzde 7. Özel sektörde ise bu oran yüzde 31’e çıkıyor...

ÇOCUK VE KARİYER AÇMAZI 

- Neden alt pozisyonlarda takılıp kalıyor kadınlar? 
Burada iki grup neden var. Birinci grupta somut olarak görebileceğimiz, teşhis edebileceğimiz  engeller var. Bunların başında uzun zaman ihmal edilen ama şimdi artık çok konuşulan “aile ve işi uyumlaştırma” konusu geliyor. Türkiye’de kadınlar öncelikli olarak anne ve eş olarak görülüyor, çalışma hayatları üçüncü öncelikli alan. Böyle olunca da evlenip, çocuk sahibi oldukları zaman iş hayatlarını üçüncü sıraya itmek zorunda kalıyorlar. 

- Kariyer de yaparım çocuk da senaryosu zor yani... 
Evlendikten sonra hem evde hem işte çalıştıkları için yükleri daha fazla artıyor. Kariyer yapabilen kadınlar, bu yükü hafifletebilmek çocuk ve yaşlı bakımını sağlayabilmek için ya çevredeki diğer kadınlardan yardım istiyor ya da bu hizmeti parayla satın alıyor. Türkiye’de kadınlar meslekleri ile ilgili bir işte çalışmayı ve bu işte yükselmeyi, hatta yönetici olmayı istiyorlar ama ‘Çocuk sahibi de olunmalı’ fikrinden pek vazgeçmiyorlar. Böyle olunca da aile ve iş yaşamını dengeli bir biçimde yürütebilmek için aşırı çalışıyor, çok yoruluyorlar. 

BAKICI PARASI MESLEK BIRAKTIRIYOR 
- Cinsiyet eşitliği anlamında istatistikleri bize göre daha iyi olan ülkelerin bize göre ne gibi farkları var? 

İşgücüne katılım Avrupa ülkelerinde çok yüksek düzeylerde. Bu ülkeler kadınların ev dışında ücretli işlerde çalışabilmelerini teşvik edici politikalara ağırlık veriyorlar. Fransa, Almanya gibi ülkelerde anneler ve babalar için çocuk hizmetleri daha iyi sağlanıyor,  ebeveynlerin çocuklarını gündüz bırakabilecekleri daha fazla kurum var. Çocukları kreşe vermek şart değil ama evde bakıcı tutabilmek için de iyi para kazanmanız lazım. Türkiye’de kadınlar “Evde çocuğuma baktırsam, kazancımdan ne kadarını bakıcıya ödeyeceğim?” hesabı yapıyor ve bakıcı parasını düşünce ücretlerinden geriye pek bir şey kalmadığı için birçoğu çocuk doğurduktan sonra çalışma hayatına veda etmek zorunda kalıyor. 

- Devlette kadın yöneticiye karşı direnç mi var? 
Bu duruma çok çeşitli yorumlar getirebiliriz. Her şeyden önce devlette çok eskiye dayanan “Yönetici erkek olur” anlayışı var. Kadınlar yönetici olabilmek için bütün koşulları sağlasalar da bu anlayıştan ötürü yüksek pozisyonlara aday gösterilmiyorlar. Atama ve yükseltmelerde kayırmacılık da rol oynuyor. Bir de devlette kadınları yukarıda, karar alma mekanizmalarında istememe hali, örtülü bir ayrımcılık olabilir. Bu noktada kadınların yükselmelerini engelleyen ikincil faktörler devreye giriyor. Nedir onlar? Değerler, algılar, kanılar ve önyargılar. “Kadın evinde oturmalı”, “Akşam genel müdürlük toplantısı yaparken bizim içimizde ne işi var?”, “Aramızda kadın olursa cinsiyetçi espriler yapamayız, evine gitsin” bunlar açıkça dile getirilmese de erkeklerin düşüncelerinde var. 

SÜRELİ KOTA GETİRİLMELİ
- Kadın erkek eşitsizliğinin giderilmesi için kota önermek mesleklerde cinsiyetçi bir yaklaşıma neden olmuyor mu? 

Kota uygulamasında kadınların erkeklerden dezavantajlı olduğunu kabul edip, pozitif ayrımcılık yapıyorsunuz ama sadece belli bir süre için. Mesela İsveç Parlamentosu’nda kadın erkek eşitliği yüzde 50 yüzde 50 eşitlendikten sonra kota uygulaması ortadan kalktı. Hiç kimse “Kota ile terazinin dengesi bozulsun, bu defa da kadınların kefesi erkeklerinkini altta bıraksın” demiyor. Kota, kadın-erkek eşitliğinin sağlanabilmesi için, sınırlı bir süre kullanılacak bir kaldıraçtır sadece. 

BİRİKİM SORUNU YOK
- Daha az liyakatlı  kadınları göreve getirmez mi kota uygulaması? 

Hayır. İstatistiklere göre Türkiye’deki temel sorun yeterli birikimde kadınların olmaması değil; yeterli birikimdeki kadınların karar alma mekanizmalarına yükseltilmiyor olması. Buna nasıl çözüm bulacaksınız başka? Bugün tüm siyasi partiler eğitimli, yetenekli, birikimli, yerini dolduran milletvekili adayı veya belediye başkanı çıkarabilir. Türkiye’nin bu kaynağı var. Ama 16 büyükşehir belediye başkanı arasında hiç kadın yok. Kadın aday mı bulunamıyor? Bulunuyor aslında ama birçok partinin tüzüğünde cinsiyet kotasına rastlamıyorsunuz. 

ALT KİMLİKLER FEMİNİSTLERİ BÖLDÜ
- Yaptığınız sunumda kadın hareketinin parçalanmış olduğuna vurgu yaptınız. Ne kastediyorsunuz? 

80’li yılların başından itibaren hem Türkiye’de hem dünyada bir “kız kardeşlik” anlayışı vardı ve kadınlar yaşadıkları ortak sorunların onları birleştirdiğini düşünüyordu. Post modern dünya 90’lı yıllarda kimliklerin öne çıkmasına yol açtı ve herkes kimlik sorgulamasına gitti. Bu arada kadınlar da kendi kimliklerini sorguladılar. Ancak bu durum, kadınlar arasında ortak sorunlara karşı mücadele etme, cephe oluşturma kabiliyetinde bir bölünmeye, ayrışmaya yol açtı. Başka bir deyişle,  alt kimlikler kadınları ayrıştırdı ve güç birliği yapma anlamında durumu zorlaştırdı. Ama bu geçici bir dönem ve kadınlar bir süre sonra ortak sorunlarda buluşacaklar diye düşünüyorum. 

- Türkiye’de feminist hareketin çok beyaz ve dışlayıcı olduğu eleştirilerini duydum sempozyum boyunca. Siz ne düşünüyorsunuz? 
Bu beyaz ifadesi ABD’den aşırma ve yersiz  bir benzetme. Tüm dünyada toplumsal mücadele hareketleri kent soylu orta sınıfın liderlik ettiği hareketlerdir ama bunlar kentlerde başladıktan sonra tabana yayılırlar. Türkiye’de de böyle oldu. Onun için bu hareket dalga dalga yayıldı ve bugün ülkenin dört bir yanında örgütlenmiş, hakları için mücadele eden kadınlar var her sınıf ve görüşten. Feminist hareket Türkiye’de sönemez çünkü kadınların çözüm bekleyen dana pek çok sorunu var.

 ERKEKLER İKTİDARI PAYLAŞMAK İSTEMİYOR

- Cinsiyet eşitsizliği meselesini hep kadınlar çalışıyor anlaşılan. Erkeklerin desteği olmadan cinsiyet eşitsizliği sorununu çözebilecek miyiz peki? 

Erkeklerin de kadın haklarını savunmaları gerektiğini düşünüyorum. Daha doğru bir deyişle cinsler arası eşitliği... Ama bu çok zorlu bir süreç. Çünkü karşımızda çok büyük bir ataerkil duvar var. Bunu aşmak ya da yıkmak  kolay değil. Dünyadaki kadın hareketi sayesinde sadece birkaç tuğla çekildi bu duvardan ama duvar hâlâ yerinde duruyor. Çünkü erkekler toplumda iktidar sahibi ve bunu bırakmak istemiyorlar. Ne zaman ellerinde bulundurdukları haklarını kadınlarla paylaşmaya rıza gösterirler, o zaman bu hareketin bir parçası olurlar.  

ÖZELDE LİYAKAT ESAS
- Özel sektörde neden daha çok yükselebiliyorlar peki? 

Özel sektör ise her şeye kâr amacı güderek bakar, tabii yükseltmelere de. Bu bağlamda çalışkanlık, ataklık, liyakat, işe sadakat, akıl ve benzeri kriterler devletten farklı olarak daha öne geçer. Bir pozisyon için bir kadın ve bir erkek aday varsa ikisinin de özelliklerine bakılarak  karar verilebilir. Toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık özel sektörde hiç yok demeyeceğim ama kâr amaçlı işletmelerde daha objektif kriterler  kullanılıyor olabilir.

  

Röportajlar, 05 Temmuz 2014 11:05

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Tetanoz aşısı hangi durumlarda yapılır?

Tetanoz aşısı hangi durumlarda yapılır?

Neden Çok Yorgunuz

Neden Çok Yorgunuz

Huzursuz bağırsak sendromunun nedeni stres olabilir

Huzursuz bağırsak sendromunun nedeni stres olabilir

Seyahat Edin Sağlıklı Kalın

Seyahat Edin Sağlıklı Kalın

Bebeklerde Oluşan Pişiklere Çözümler

Bebeklerde Oluşan Pişiklere Çözümler

Sıcak havalarda kalp sağlığını korumak için 5 yöntem

Sıcak havalarda kalp sağlığını korumak için 5 yöntem

Çocuklar Neden Sınırlara İhtiyaç Duyarlar?

Çocuklar Neden Sınırlara İhtiyaç Duyarlar?

Uzmanından enfeksiyon uyarısı: 'İlaca rağmen 39 derece civarında ateşler görebiliyoruz'

Uzmanından enfeksiyon uyarısı: 'İlaca rağmen 39 derece civarında ateşler görebiliyoruz'

Narın Faydaları Nelerdir

Narın Faydaları Nelerdir

Tokat mutfağından Düğü Pilavı (Dolmaiçi)

Tokat mutfağından Düğü Pilavı (Dolmaiçi)

Evlilikte “Güven” oluşunca ömür boyu aşk başlıyor

Evlilikte “Güven” oluşunca ömür boyu aşk başlıyor

Tarihi külliyede kum oyunu terapisi eğitimi ile kiltelere ulaşıyorlar

Tarihi külliyede kum oyunu terapisi eğitimi ile kiltelere ulaşıyorlar

Neden uykusuzuz?

Neden uykusuzuz?

Vazelin Nedir Nerelerde Kullanılır

Vazelin Nedir Nerelerde Kullanılır

Tavuklu Kağıt Kebabı

Tavuklu Kağıt Kebabı

Çocuklarda Öfke Nöbeti

Çocuklarda Öfke Nöbeti

Güçlü bir bağışıklık bulaşıcı hastalıklardan korur

Güçlü bir bağışıklık bulaşıcı hastalıklardan korur

Saglıklı uyku için karanlıkta uyuyun

Saglıklı uyku için karanlıkta uyuyun

Evlilikte üç önemli adım

Evlilikte üç önemli adım

Beslenmede  Yaşlılık Çağı

Beslenmede Yaşlılık Çağı

Günde 30 Dakika Egzersizin Vücuda İnanılmaz Etkisi

Günde 30 Dakika Egzersizin Vücuda İnanılmaz Etkisi

Özgül Fobi Nedir

Özgül Fobi Nedir

Tefekkür

Tefekkür

Kış depresyonuyla baş etme yolları

Kış depresyonuyla baş etme yolları

Kişisel ve Toplumsal Huzurun Teminatı: Ahde Vefa

Kişisel ve Toplumsal Huzurun Teminatı: Ahde Vefa

Saatlerin İcadı ve Tarihsel Gelişimi

Saatlerin İcadı ve Tarihsel Gelişimi

Çok üşüyorsanız  bunları okuyun

Çok üşüyorsanız bunları okuyun

Kardeş kıskançlığını önlemek için önemli ipuçları

Kardeş kıskançlığını önlemek için önemli ipuçları

Coğrafi işaretli ürünlere her geçen gün ilgi artıyor

Coğrafi işaretli ürünlere her geçen gün ilgi artıyor

Magnezyum eksikliği belirtileri

Magnezyum eksikliği belirtileri

Tuvalet eğitimi için ideal dönem: 18-36 ay arası

Tuvalet eğitimi için ideal dönem: 18-36 ay arası

Nişanlılar Arasındaki Münasebet Ne Şekilde Olmalıdır?

Nişanlılar Arasındaki Münasebet Ne Şekilde Olmalıdır?

Yangın çıkarma: Piromani hastalığı nedir? Piromani hastalığının belirtileri nelerdir?

Yangın çıkarma: Piromani hastalığı nedir? Piromani hastalığının belirtileri nelerdir?

En kolay kabak tatlısı nasıl yapılır? Canan Karatay'dan kabak tatlısı tarifi

En kolay kabak tatlısı nasıl yapılır? Canan Karatay'dan kabak tatlısı tarifi

Tanışmalarımız Tevazu Koksun!

Tanışmalarımız Tevazu Koksun!

Gerçek sebebi ortaya çıktı! Burnunuz sürekli bu haldeyse...

Gerçek sebebi ortaya çıktı! Burnunuz sürekli bu haldeyse...

Aileler çocuklarına karşı dürüst ve net olmalı

Aileler çocuklarına karşı dürüst ve net olmalı

Kalsiyum bakımından zengin: Deve kuşu yumurtasının faydaları nelerdir? Nasıl tüketilir?

Kalsiyum bakımından zengin: Deve kuşu yumurtasının faydaları nelerdir? Nasıl tüketilir?

Peygamberler ve Duaları

Peygamberler ve Duaları

Uzmanların mevsim geçişlerinde tüketilmesini istediği: Yeşil mandalinanın faydaları nelerdir?

Uzmanların mevsim geçişlerinde tüketilmesini istediği: Yeşil mandalinanın faydaları nelerdir?