Çocukların gözünde anne baba modeli

  Çocuklara 'nasıl bir anne baba istersiniz?' diye soruldu. Alınan cevaplardan yola çıkan uzmanlar; ergenlik dönemindeki çocuklar için 'kendinden emin' ve yeri geldiğinde 'otoriter' anne baba modelini öneriyor. Daha küçük yaşlarda çocuğu olan ebeveynlerin ise 'çabuk sinirlenmeyen', 'sakin', 'sevgi dolu' bir rol model olması gerekiyor.

Zonguldak Fatih Koleji'nin Anne Baba Okulu Projesi çerçevesinde "Çocuklarda Dikkat Eksikliği" konulu seminer düzenlendi. Programın açılış konuşmasını yapan Rehberlik Öğretmeni Mehmet Mirza Tekel, çocukların eğitiminde anne babaların da bilinçlendirilmesi için seminer serilerini devam ettirdiklerini söyledi.

POZİTİF ANNE BABA MODELİ

Programda seminer veren Doç. Dr. Osman Abalı; çocukların okul çevresi, yetiştirilmesi, yaşadıkları şeyler, ilke ve tabiatı olmak üzere 5 parametre bulunduğunu anlattı. Abalı, "Bunlardan en etki edeni çocukların yaşadıklarıdır. Bilimsel bir çalışmada çocuklara nasıl bir anne baba istersiniz diye sorulmuş.

Çocukların cevabı şunlar: Yardımcı, anlayışlı, sevgi dolu, iletişime açık, çabuk sinirlenmeyen, güven veren, sakin, kendinden emin ve yeri geldiğinde otoriter anne baba. Bunlardan eğer 5 özellik ve yukarısı yoksa ideal anne babalık yapamazsınız. Ergenlik döneminde 'kendinden emin' ve yeri geldiğinde 'otoriter' anne baba modeli gerekirken, daha küçük yaşlarda çocuğu olan ebeveynlerin 'çabuk sinirlenmeyen', 'sakin', 'sevgi dolu' bir rol model olması gerekiyor." dedi.

Çocuklara bir şey öğretirken ve hayatın her aşamasında pozitif yaklaşım sergilenmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Osman Abalı, "Her zaman için pozitif olmalıyız. Mesela çocuk yazmayı öğreniyor ama yazamıyor. Çocuk e harfini yazabiliyorsa 'aferin' 'e' harfini çok güzel çizdin. Çocuk e harfini de yazamıyor ama sadece bir çizik atıyor. Aferin çok güzel çizdin diyeceğiz. Eğer bu yaklaşım olursa o çocuk e harfini de çizebilir yazı da yazabilir. Ama negatif olarak bakarsak niye bunu çizemiyorsun, neden bu böyle oldu dersek, o çocuk son derece ciddi bir stres yaşar." ifadesini kullandı.

TEKNOLOJİ, DİKKAT DAĞINIKLIĞINA YOL AÇIYOR

Çocuklarda dikkat dağınıklığı probleminin giderek arttığına değinen Abalı, şunları söyledi: "Araştırmalarda, çocukların yüzde 70'inin dikkatinin dağınık olduğu ortaya konulmuş. Teknoloji o kadar hızlı ki çocuklarımız o dünyaya girince o dünyadan çıkmak istemiyor. Bu sefer derse adapte olmakta zorlanıyor. Teknolojinin dozajını iyi ayarlamak gerekiyor. Bilgisayar, tv, cep telefonu gibi yoğun teknoloji kullanımı, çocuklarımızda ilgi ve dikkat dağınıklığına yol açar. 0-3 yaşta 0 televizyon, 3-6 yaş arası günlük 1 saat, 7-12 yaş arası günlük 1,5, en fazla 2 saat, 12 yaştan sonrası en fazla günlük 2-3 saat tv izleyebilir. Çocuklarımızın teknoloji kullanımını mutlaka ayarlamak zorundayız. Her çocuk ilgisinin peşinden koşar. Dikkatini veren çocuklar daha başarılı oluyor, daha az hatayla soru çözüyor. Bize gelen üstün zekalı çocukların bile dikkatini vermediği için başarısının düşük olduğunu görüyoruz. Normal zekaya sahip başka bir çocuk geliyor ama çok iyi dikkatini kullanıyor. Okulda derece yapıyor. O yüzden dersteki başarı eşittir zeka demek değil. Dikkatini kullanma, odaklanma, zekanın derse yansımasına yardımcı oluyor ve çok yüksek puan kazanmamıza yardımcı oluyor."