Doğru iletişimde saygı ve anlayış gerekli

Milli Gazete yazarı Fatma Tuncer, her insanın fıtratında iyilik olduğunu, doğru bir iletişimle bunun ortaya çıkarılabileceğin

Doğru ve yerinde iletişimin insanlar arasında hiç şüphesiz önemli yeri vardır. Uzmanlar günlük hayatımızda kadar göz ardı edilen doğru iletişimin  önemine dikkat çekmektedirler.  Nitekim Milli Gazete yazarlarından Fatma Tuncer'de kaleme aldığı bir yazısında bu konunun önemine vurgu yapıyor. Yararlı olacağına inandığımız bu yazıyı sizlerle paylaşıyoruz. 

İletişimin temelinde, saygı ve anlayış vardır. Saygı ise yalın ve tekdüze bir kavram değildir, içinde empati, anlayış, değer ve sevgi yüklüdür. Saygıya dayalı bir iletişim ile açamayacağınız kapı yoktur.

 Her insan doğuştan iyiliğe meyyal bir çekirdekle dünyaya gelir. Bu çekirdeğin açılması aile ve çevrenin desteği ile olur. “Her doğan çocuk İslam fıtratı üzerine doğar” diyen Hz Peygamber, ırkı soyu cinsiyeti ne olursa olsun insanın Allah’a inanma potansiyelinin olduğunu ifade eder. Bazen insandaki iyiliğin ortaya çıkarılması, iğneyle kuyu kazmak gibidir. Ama uzunca bir uğraştan sonra bunu başarabilirsiniz.

 Bir kadın; eşinin kusurlarını liste haline getirir ve bu listeyi hemen her gün tekrar eder. Eşiyle konuşurken hatalarından örnekler verir, onu başkaları ile kıyaslar ve küçük düşürür. eşinin ideal bir baba, ideal bir koca olamadığını ısrarla dile getirir. Eşinin taarruzlarına karşı koyamayan koca ise iyilik tarafını tamamen kapatır ve aynı tarzda bir yaklaşım ile karşılık vermeye başlar. İki kişi arasında devam eden çatışma uzadıkça uzar ve eşler bir türlü uzlaşamazlar.

 İletişimde esas olan kişinin iyi yanları ile yakınlık kurmak ve bunu ortaya çıkarabilmektir. Bir kadın ya da erkek, eşinin olumsuz yanları ile meşgul olmak yerine olumlu taraflarını ortaya çıkarmak için çaba gösterse, iyilik er geç ortaya çıkacaktır. Aynı şekilde bir patron işçisinin bir genç arkadaşının bir kişi komşunun olumlu yanlarını merkeze alıp, iletişim kursa ondaki iyiliğin ortaya çıkmasına vesile olacaktır. Zira insan insanın hem aynası hem eğitmenidir. Bizler tutum ve tavırlarımızı belirlerken uzak ya da yakın çevremizden çok fazla etkileniriz.

İletişim konusu, tebliğ çalışmaları yapan kimselerin de üzerinde hassasiyetle durmaları gereken bir meseledir. Zira tebliğ yaparken, kişinin önce olumlu yönlerine vurgu yapmak ve adeta eşeleyerek iyiliği ortaya çıkarmak gerekir.

 Uzun sözün kısası şu; her insanda bir iyilik potansiyeli vardır, doğru bir iletişimle bunu ortaya çıkarmak ve kalıcı kılmak gerekir. Bu konuda yapılacak tek şey ise kişinin olumsuz yönlerine değil olumlu yönlerine odaklanmak ve bunu ona hissettirmektir.