Biz bu dumana nasıl bulaştık?

Bugün sizlere halkla ilişkilerin kurucu babası olan Edward Bernays`ten bahsedeceğim. Kendisi propaganda ismini değiştirerek halkla ilişkiler alanında bir ofis kurmuş ve insanların dertlerine çözüm(!) aramaya başlamıştır. Kendilerine afişler yaptığı, satışlarını yükseltmeye çalıştığı şirketlerden biriside “lucky strike” yani bir sigara şirketi…

Bernays, ABD resmi gazetesinde sigarasının hastalıklara iyi geldiği yönünde bir yazı yayınlatmakla işe başlar. Yaptığı küçük çaplı bir araştırmada ise sigara paketinin dış jelatini yeşil olduğu için kadınların bu markayı tercih etmediklerini anlar. Bunun üzerine şirkete dış jelatinlerin değiştirilmesi gerektiğini söyler. Ancak böyle bir şeyi yapmanın maliyeti çok yüksek olacağı için şirket bunu kabul etmez. Bernays`ın aklına ise buram buram propaganda kokan bir çözüm gelmiştir. Ambalajın rengini değiştiremeyen Bernays yeşili o senenin moda rengi ilan eder ve yeşil tonlarının giyileceği birçok balo düzenler. Medyada ses getiren bu balolardan sonra kadınların sigara alma oranları yükselmiştir çünkü yeşil moda olan bir renktir ve sigara paketi elbiselerine uyuyordur…

Sadece bununla da yetinmeyen Bernays New York`ta düzenlenecek Özgürlük Kortejinde yürümeleri için güzel mankenler kiralar ve ellerine sigara tutuşturur. Buradaki amaç ise “eşit olun, sigara için” mesajı altında kadınların da sokaklarda çekinmeden sigara içmesini sağlayabilmektir. Başarılı olduğu ise inkâr edilemez bir gerçektir.

Evet, para israfını, sağlımızı vs. bir köşeye bırakalım ve propagandanın piyonları olduğumuzu idrak edelim diye yazıyorum bu yazıyı. Bizi nasıl kullandıklarının farkında mıyız? Bizler dumanımıza duman katarken, en büyük amacımız dertlerimizin azalması. İşin gerçek yüzü ise servetlerine servet katan üreticiler. Gelin nazik ve kibar olan kadın fıtratımızı bozmayalım. Hem kendimize hem de ailemize dumansız bir gelecek sağlayalım…