Yaşlılıkta beslenme nasıl olmalı

 

29 Şubat 2016 10:17
Yaşlılıkta beslenme nasıl olmalı




Başımızın tacı evimizin bereketi yaşlılarımız nasıl beslenmeli


  Yaşlılıkta enerji
gereksinimi,yetişkinlik dönemine kıyasla daha da azalır. Ancak hastalıklar,
sakatlanma ve kırıklar gibi bazı özel durumlarda artabilir. Enerji ihtiyacının
arttığı bu gibi durumlarda yetersiz beslenilmesi kronik beslenme yetersizliği
denilen duruma neden olur. Yetersiz beslenme, kronik hastalıkların görülme
sıklığını ve bu hastalıklara bağlı ölümleri artırır.

Dünya Sağlık Örgütü
(WHO) ne göre 65 yaş üzeri kişiler yaşlı gurubuna girmektedir.

Türkiye'de 65 yaş ve
üzerinde yaklaşık 4 milyon kişi yaşamaktadır. Ülkemizde yaşlı nüfusun oranı ve
yaşlılarda hastalıkların görülme sıklığı giderek artmaktadır.

Yaşlı kişide vücut
ağırlığı azalmaya başlar. Özellikle 80 yaştan sonra ağırlık kaybı daha
belirginleşir. Yağsız doku miktarında azalma, yağ dokusunda artış olur. Kemiklerdeki
kalsiyum miktarı azalırve buna bağlı olarak düşme ve kırık riski artar. Eklem
esnekliğinde azalma ve eklem hareketlerinde kısıtlılık nedeni ile hareketlilik
azalır. Bir kısır döngü şeklinde, hareketliliğin azalmasına bağlı olarak ta
kemik erimesi riski yükselir. Bu yüzden yaşlılar güçleri oranında ev içinde ve
ya bahçede her gün ve ya en azından haftada üç gün kısa yürüyüşler yaparak
kemik kütlesinin azalmasının kısmen de olsa önüne geçmiş olurlar.

Ülkemizde 65 yaş ve
üzeri yaşlı nüfusun önemli bir bölümü, yetersiz ve dengesiz beslenmeden
kaynaklanan hastalıkların etkisi altında yaşamaktadır. Bu yaş grubunda görülen
şişmanlık, diyabet, kalp-damar hastalıkları, osteoporoz, felç, iskelet ve kas
sistemi hastalıklarında bilinçsiz beslenme önemli bir risk faktörüdür.

Yaşlılığı bağlı olarak:

-Vücuttaki su yüzdesi
azalarak % 60’dan % 50’ye düşer.

-Tat ve koku duyusu
azalır.

-Tükürük salgısı azalır

-Ağız ve diş problemleri
ortaya çıkar

-Yutma güçleşir

-Mide fonksiyonları
azalır

-Karaciğer ve safra
fonksiyonları azalır

-Barsak fonksiyonları
azalır

-Bağışıklık sistemi
fonksiyonları azalır

-Sinir sistemi
fonksiyonları azalır

-Bazal metabolizma hızı
yavaşlar

Her yaşta olduğu gibi bu
yaş grubunda da yeterli ve dengeli beslenme sağlığın korunması ve
geliştirilmesi için çok önemlidir. Yeterli ve dengeli beslenme; dört besin
grubunda bulunan besinlerin yeterli miktarda tüketilmesiyle sağlanır. Bu
besinler; süt grubunda yer alan süt, peynir ve yoğurt; et grubunda yer alan et,
tavuk, yumurta ve kuru baklagiller; sebze ve meyve grubu ile tahıl grubuna
giren ekmek, bulgur, pirinç, mısır ve tarhanadır.

Bu besinlerin önerilen
tüketim miktarları kişiye özgü olarak değişmekte, bireyin yaşı, cinsiyeti ve
fiziksel aktivite durumu bu oranları etkilemektedir. Öğün sayısı artırılmalı,
az ve sık yemek yenilmelidir. Sabah kahvaltısı mutlaka yapılmalıdır. İdeal
vücut ağırlığı korunmalı, besinler yoluyla alınan enerji ile harcanan enerji
arasındaki denge sağlanmalıdır. Yağlı besinlerin tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Kırmızı et yerine tavuk veya hindi eti tercih edilmelidir.

Haftada en az 2-3 kez
balık tüketilmelidir. Hayvansal kaynaklı yağ tüketimi azaltılmalı, bitkisel
kaynaklı sıvı yağlar tercih edilmelidir. Süt ürünleri tüketimi ihmal edilmemeli
ve olabildiğince işlenmiş süt ürünleri yerine doğal süt, yoğurt ve peynir
yenmesine özen gösterilmelidir. Kan şekerini hemen yükselten şeker, şekerli ve
hamurlu besinler yerine muhallebi ve sütlaç gibi sütlü tatlılar tercih
edilmelidir. Bu tatlıları yerken buzdolabından daha önce çıkarıp ortam
sıcaklığına geldikten sonra yenmesi önemlidir. Yaşlılığı bağlı olarak zaten
vücut ısısı ve enerjisi düşük olan yaşlıların buzdolabından yeni çıkmış çok soğuk
yiyecek ve içecekleri ılık ve ya mesela ortam sıcaklığına geldikten sonra
tüketmesi çok önemlidir. Özel gün ve toplantılarda pasta, tatlı ve şekerleme
tüketiminden olabildiğince kaçınılmalıdır.

Her gün imkanlar
dahilinde 5-7 porsiyon sebze ve meyve ile haftada 2-3 kez kuru baklagil yemeği
tüketilmelidir. Kızartma ve kavurma yöntemleri yerine sağlık açısından daha
uygun olan haşlama, ızgara ve fırında pişirme yöntemlerini tercih edilmelidir.
Kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır. İçinde et bulunan yemekleri
pişirirken ilave yağ konulmamalıdır. Mümkün olduğunca yaşa uygun olarak
fiziksel aktivite artırılmalıdır.

65 yaş üzerindeki
kişilerde yoğun olarak görülen, beyin kanamaları ve ölümlere yol açan yüksek
tansiyondan korunmak için günlük tuz tüketimi kısıtlanmalıdır. Hazırlanmış
yemeklere ilave tuz eklenilmemeli ve tuz içeriği yüksek geleneksel besinler
olan turşu ve salamuralardan uzak durulmalıdır. 65 yaş üstü kişilerin sıvı
kayıpları ile bu kayıpların yol açtığı sağlık sorunları diğer yaş grubundaki
kişilere göre daha yüksektir. Bu nedenle yaşlı bireyler günlük sıvı tüketimini
artırmalı ve günde 8-10 su bardağı sıvı tüketmelidirler.

Sigara, alkol, aşırı çay
ve kahve tüketimi herkes için özellikle de yaşlı kişiler için sağlık
sorunlarına davetiye çıkarmaktadır. Ihlamur, taze sıkılmış meyve suyu, ayran ve
çorba yaşlı bireyler için uygun içeceklerdir.  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.