Ramazan mektebi

 

22 Mayıs 2018 17:21
Ramazan mektebi





  Ramazan için ‘mekteb' tanımlaması,
onu özüyle, ruhuyla anlatan en doğru tanımlama olsa gerek. Çok yönlü, çok
amaçlı, çok kısa süreli ve çok etkin bir mekteptir Ramazan. Ramazan okulunun
dersleri teorik değil pratiktir. İnsanı zihinsel olmaktan çok ruhsal açıdan
olgunlaştırmayı hedefler. Ramazan orucu, ham ruhları olgunlaştırıp pişiren
manevi bir güneştir, bir değişimdir Ramazan. İnsanı melekler seviyesine
ulaştırmayı, nurani varlıkların sıfatlarına büründürmeyi amaçlayan ilâhî bir
programdır. Her türlü ihtiras ve şehvetin baskısından  azade bir hayat
zevkini tattıran bir disiplindir oruç.  

İnsan,
oruç ile özündeki zayıf ve güçlü taraflarını tanıma imkanı bulur. Bu alemde
beraber yaşadığı diğer canlıların gıdası türünden olan şeylerin dışında çok
farklı ve daha kaliteli bir gıdasının olduğunu fark eder. Maddi yapısının
ötesinde çok üstün manevi, ruhi bir güce sahip olduğunu hisseder. Hayvani
lezzetlerin ötesindeki manevî lezzetlerin kokusunu ve lezzetini keşfeder.
Manevi lezzetlerin mideye hitap eden lezzetlerle kıyas kabul etmeyecek kadar
değerli olduğunu anlatır oruç. Söz konusu bu maddi lezzetler ile manevi
zevklerin farkını Hz. Mevlana şöyle bir temsil ile anlatır:

‘Öküzün
biri, ansızın Bağdat'a gelir. Ve şehri bir baştan öbür başa dolaşır. Bağdat
şehrinde hoşlandığı nimetlerden yalnız kavun ve karpuz kabuklarını görür.

Öküzle eşeğin seyrine layık
olan şey, ya yolda dökülen ve saçılan samandır ya da yolların kenarında biten
çayır çimendir.

Ey akıllı, sen başını yerden ve
yerdekilerden kaldır da yukarılara bak.Yoksa eşekler ve öküzlerin ahırında
onlarla beraber kala kalırsın.'

Ramazan'ın
dersleri belli bir kesime değil herkese hitap eder. Bu özelliğiyle o, evrensel
bir halk üniversitesidir. Dersler herkesin kaldırabileceği, kavrayabileceği bir
seviyede sade ve açıktır. İnsan olarak hayatta en çok ihtiyaç duyduğumuz
konulara yoğunlaşmış bir programı vardır bu okulun. Bu rabbani mektebin sunduğu
derslerin en önemlilerinden birine kısaca değinelim.

Ramazan
okulunun verdiği önemli derslerin başında ‘nefse hakimiyet, yani otokontrol' gelir.
Kontrolsüz şeyler tehlikelidir; ancak kontrolsüz insan sadece bir tehlike
değil, bir  felakettir. Kontrolden çıkan insan sadece kendisi için değil,
bütün bir insanlık ve hatta varlık için tehlikelidir.

 İnsan
vücudunda kalp neye tekabül ediyorsa, evrende de insan ona tekabül eder. Yani
insan evrenin kalbidir. Onun bozulmasıyla bütün evren üzülür, ıstırap çeker;
iyi olmasıyla da bütün evren sevinir ve onun için dua ve istiğfarda bulunur.

 

Ramazan
mektebi insana arzu ve ihtiraslarını kontrol ermeyi çok kısa yoldan, kısa bir
sürede öğretir. Bu konuda Ramazan orucunun başka bir alternatifi yoktur. Açlık,
insana kendi konum ve kapasitesini öğretmekle beraber, sahip kılındığı
duyuların kontrolünü sağlar. Kontrolsüz kalan duygular serbest bırakılmış aç
canavarlar gibidir. Serbest kalmış nefis canavarı evvela sahibine zarar verir.
Bu zarar bu dünyanın sınırlarını aşacak kadar büyüktür. Bunun içindir ki
insanın en büyük düşmanı nefsidir denmiştir. Yine bunun içindir ki hadisi
şerifte nefis ile mücadele ‘cihad-ı ekber' (en
büyük savaş) olarak adlandırılmıştır. 

İslam
medeniyeti duyguların eğitimi demek olan nefis terbiyesine en çok yer ayırmış
olan medeniyettir. Bu konudaki çalışmalar irfan ve tasavvuf alanında yüzlerce
mektebi ortaya çıkarmıştır. Nefsi tanımayı Rabbi tanımanın şartı gören bir
medeniyettir bizim medeniyetimiz.

Batı
uygarlığı ise insanı bir hayvan seviyesine indirmiş ve insana ‘duygularını
serbest bırak, istediğin gibi yaşa, hoşlandığın şey iyidir, hoşlanmadığın şey
kötüdür, zincirleri kır, duvarları yık, özgür yaşa' gibi
süslü söz ve telkinlerle insanı baştan çıkarmıştır. Bunun sonucunda ise bencil,
kendini beğenmiş, tüketici insan tipi ortaya çıkmıştır. Sorumluluk istemeyen,
zevki kutsallaştırmış bu insan tipini değiştirmenin yegane yolu duyguların yani
nefsin eğitilmesidir ki bunun da önemli bir parçası oruç ile gerçekleşir ancak.

Nefsini
eğiterek kontrol altına almayan insan kendisi o nefsin kontrolüne girer. Daha
açık bir ifadeyle kendi arzularının kölesi olur. Yüce Kur'an bu hakikati ‘Arzularını
ilâh edineni gördün mü?'(Furkan
/43) şeklinde ortaya koymuştur.

Esaretten
özgürlüğe çıkaran Ramazan mektebinin derslerine kulak kesilip kurtuluşa ulaşmak
nasip olsun hepimize.  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.