Mahallenin “ulu çınarları”

 

13 Nisan 2019 02:24
Mahallenin “ulu çınarları”




Malatya'nın Darende ilçesinde yaşayan Medine ve Yusuf Umaç çifti yaşantılarıyla çevrelerine örnek oluyor.


  Malatya'nın Darende ilçesinde yaşayan Medine ve Yusuf Umaç çifti,
evlilikleri, aile bağları ve yaşantılarıyla çevrelerine örnek oluyor.

İlçe merkezine yaklaşık 10
kilometre uzaklıktaki kırsal Ağılyazı Mahallesi'nde yaşayan, 5'i erkek 7 çocuk
ve 34 torun sahibi Umaç çifti, mutlu evlilikleriyle gençlere örnek olurken
geçmişin samimiyetini de yansıtıyor.

Yokluğun ve imkansızlıkların
tevekkül ve sabırla aşıldığı dönemleri en derinden yaşayan Umaç çifti, 75
yıllık evliliklerinde bir parça ekmeği bölüşerek saygı ve sevgilerini hiç
kaybetmedi.

Annesi, babasını kaybeden ve bir
takım kıyafetle gelin olan 96 yaşındaki Medine nine, kendisine büyük bir
sadakatle bağlanan ve elini hiçbir dönem bırakmayan çoban Yusuf'u, alnına
yazılmış en büyük zenginlik görüyor.

Zor şartlarda yaşasa da yüzünden
gülümseme hiç eksilmeyen Anadolu insanlarından biri olan Umaç çifti, yöre
halkına özellikle aile hayatında örnek oluyor.

Mutlu aile örneği sergileyen
çift, yüzlerce insana manevi desteğini sürdürüyor.

Birlikteliklerinde 75 yılı
deviren ve hiçbir gün birbirlerini incitmeyen, kötü söz söylemeyen "ulu
çınarlar", evliliklerini ilk günkü heyecanla sürdürüyor.

Yörede yeni evlenecek çiftlerin
ziyaret edip hayır dualarını aldıkları çift, mutlu ve huzurlu evliliğin saygı
ve sevgiden geçtiğine dikkati çekiyor.

"Sebat ettik, bugünlere
geldik"

Nüfus kayıtlarında 1930 doğumlu
geçtiğini ancak daha yaşlı olduğunu belirten Yusuf Umaç, AA muhabirine,
gençliğinde çobanlık yaparak ailesinin geçimini sağladığını anlattı.

Yaşadığı dönemi "yokluk
yılları" olarak adlandıran Yusuf dede, 13-14 yaşlarında adını bile
bilmediği köye çoban olarak gönderildiğini, o dönemin parasıyla 15 kuruşa
çalıştığını söyledi.

"Yokluk vardı, herkes
açtı." diyen Yusuf Umaç, şöyle devam etti:

"Bir kıyafetim vardı, başka
da bir şeyim yoktu. Sabrettik, sebat ettik, bugünlere geldik. Askerliğimi yapıp
köyüme döndüğümde anam, eşimi bulmuş, öyle evlendik. Evlendiğim evde aynı
yastığa baş koyalı 75 yılı geçti. Bu kadar uzun olmasının sebebi Allah'a
imanımızı yoldaş etmemiz. Babamızın evinde 3 kardeş, 30'un üstünde çocukla
yıllarca beraber, çok güzel yaşadık. Yokluk gördük, günde bir öğün yemek
yediğimiz, bir şeyler olmayınca oruç tuttuğumuz zamanlar oldu."

Yusuf dede, hayatından kesitleri
paylaşarak, "Darendeli, Tokat'ta yaşayan bir öğretmen varmış, buradaki
aldığı koyunlarına kimse bakmamış, bizi söylediler. Ben de 'Olur' dedim, 10
koyunu alıp köye getirdim. Üç beş yıl baktıktan sonra Allah bir bereket verdi,
sürüyü ikiye böldüğümüzde 100'er koyun düştü. Sonra öyle bereketli yıllar geçti
ki bini aşkın koyunum oldu. Ben de çoban tutmaya başladım. O şekilde Allah
nasibimizi bol bol verdi ve hayvancılık yapmaya başladık." diye konuştu.

"Sevgimiz hiç
bitmedi"

Şimdiki gençlerin aileleriyle
kalmak istemediğini dile getiren Yusuf Umaç, şöyle konuştu:

"Keyfe, rahatlığa
bakıyorlar. Eskiden birbirine saygı, hürmet fazlaydı, şimdi birçok değer
kaybedilmiş durumda. Gelin 'İhtiyarlara mı hizmet edeceğim?' diyor hatta evde
ihtiyar olursa kız vermiyorlar. Eskiden olsa atalarımıza bakalım da sevap
kazanalım anlayışı vardı, ayrıca şimdi gençler okuyoruz diye evlenmiyorlar.
Yaşları geçiyor, yine evlenmiyor. Bu, hiç iyi bir şey değil. Yaşı gelen
evlatlarımızı evermek bizim ilk ve en önemli görevimiz. Eskiden ayrılanları,
boşananları ayıp görür, kınarlardı. Şimdi de yaşlısı var, evde annesi, babası
var diye kız vermiyorlar. Bizim birbirimize saygımız, hürmetimiz, sevgimiz hiç
bitmedi."

Yusuf Umaç, ailesini hep bir
arada tuttuğunu belirterek, hala çocukları ve torunlarıyla aynı evi
paylaştığını ve mutlu bir yaşantıları olduğunu söyledi.

"Hiçbir zaman kötü söz
duymadım"

Medine Umaç da geçmiş yıllarda
aile birlikteliklerinin daha güzel olduğunu belirtti.

Şimdiki gençlerin mutlu
olmadığını ifade eden Medine nine, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yaşlıları sevmiyor, illa
ayrı ev tutup yaşamak istiyorlar. Biz eskiden eşimin 3 kardeşi ile aynı evde
çoluk çocuk mutlu bir şekilde yaşardık. Hanemizde huzur ve bereket vardı.
Eşimden hiçbir zaman kötü söz duymadım. Birbirimizi hiçbir zaman kırmadık,
incitmedik. Ne eşimin ne de çocukların ağızlarından olumsuz bir cümle duyulmaz.
Gençlere tavsiyem iyi geçinsinler, birbirilerini sevsinler. Allah haklarında
hayırlı yazılar yaza da mutlu, mesut olalar. Ben 75 yıldır evliyim. Eskiden
hiçbir şeyimiz yoktu, mutluyduk. Şimdi gençlerin her şeyi var ama mutlu
değiller. Saygı, sevgi olmayınca mutlu da olamıyorlar. Eşim bana yıllarca çok
çeşitli hediyeler alamadı ama beni hacca götürdü.

Benim için en büyük hediye
budur. Eşim beni seviyordu, ben de onu. Hala da birbirimizi çok severiz."

"Yıllardır beraber
yaşıyoruz"

Medine ve Yusuf Umaç çiftinin
gelini 53 yaşındaki Meryem Umaç da kayınbabası ve kaynanasının ailelerinin en
önemli dayanağı olduğunu ifade etti.

Yaklaşık 35 yıldır evli olduğunu
ve eşi, kayınbabası ve kaynanasıyla aynı çatı altında yaşadığını anlatan Meryem
Umaç, hayatından memnun olduğunu kaydetti.

 Umaç, kayınbabası ve
kaynanasından bugüne kadar hiçbir kötülük görmediğini dile getirerek, şunları
söyledi:

"Her zaman bana iyi bir
örnek oldular. Onlardan nasıl saygı ve sevgi gördüysek biz de evlatlarımızı
öyle yetiştirdik. Ben gelin geldiğimde evde eltim ve kayınbabamlarla 11 kişi, 8
yıl beraber yaşadık. Büyüklerimizin sözünden hiç çıkmadık. Onları dinledik,
onların sözlerini kanun bildik. Bizim de bir fikrimiz vardı ama ilk sözü
büyüklerimiz söylerdi. Yıllardır beraber yaşıyoruz. Ben daha birini
incittiğini, kötü söz söylediğini duymadım. Onlar bizi öz kızı gördü, biz de
onları kendi annemiz, babamız bildik."

"Köyümüzün ulu
çınarlarıdır"

Kayınbabası ve kaynanasının 75
yıldır evli olduğunu anlatan Meryem Umaç, şunları kaydetti:

"Demek ki aralarında derin
bir muhabbet var. Kaynanam, kayınbabam köyümüzün ulu çınarlarıdır. Köyde önemli
gün ve gecelerde vatandaşlar gelir, babamın, annemin elini öperek hayır duasını
alır. Önceleri kız istemeye babamı götürürlerdi, söz keser, herkes memnun olur,
sözünü dinlerlerdi. Şimdi yeni evlenen çiftler ziyarete geliyor. Kayınbabam da
hem dua ediyor hem de saygı ve sevgi içinde ibadetlerini yapmalarını istiyor.
Aynı zamanda hanelerinin huzurlu ve bereketli olması için nasihatlerde
bulunuyor.

Kayınbabam sofraya oturduğunda
ilk olarak ekmeğin arasına bir şeyler kor ve anneme uzatarak onun başlamasını
ister. Evlendiği günden beri böyle yaparmış."

"Ziyaret edip hayır
dualarını alırız"

Mahalle sakinlerinden 47
yaşındaki Nebi Tulum da "mahallenin ulu çınarları" diye
nitelendirdiği Umaç çiftine saygı ve sevgilerinin sonsuz olduğunu söyledi.

Mahallenin en yaşlısı olan çifte
herkesin değer ve saygı gösterdiğini belirten Tulum, "Yusuf amca hayatıyla
bizlere örnek olmaktadır. Eşi Medine anne de kadınlarımızın annesidir.
Çocuklarımızı evlendirmeden mutlaka ziyaret edip hayır dualarını alırız.
Onların yaşantısı bizler için hep örnektir. Kızımıza, oğlumuza evlendirirken
onların tavsiyelerini almalarını tavsiye ederiz. Allah onlara uzun ömür versin."
şeklinde konuştu.

 

   



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.