Bu yazıyı 10 kişiye göndermezsen...

 

23 Eylul 2020 17:29
Bu yazıyı 10 kişiye göndermezsen...





  Gerçi
son bir iki gündür herhangi bir “kampanya” yok ama ben bu işin sosyolojisi ile
ilgili bir şeyler yazmak istiyorum. Çünkü nesne değişse de ahlak değişmeyecek.

Çoğumuz
hatırlarız; 20-25 yıl önce bazı mektuplar dolaşırdı: Medineli bir alimin veya
Peygamberimizin mezarının yanında uyuyakalan birisinin rüyasını anlatan…
İnsanların neredeyse tamamının helak olduğunu keşfel kubur gören biri,
insanları tevbeye davet ediyordu. Sonra da bu mektubu 13 kişiye dağıtmayı
tavsiye ediyor; dağıtırsan bir mucize ile karşılaşacağını, dağıtmasan başına
bir bela geleceğini söylüyordu. Umudun fakirin ekmeği olmasından; gözler bir
mucize bekliyordu. Mucize istemese bile beladan korkan garibanlar hem yazıcı
hem posta memuru oluyordu mecburen. Neyseki fotokopi sayesinde iş biraz
kolaylaştı.

Zaman
değişti, bu mesajı 10 kişiye gönder etkinlikleri başladı. “Peygamberimizin adı
geçiyor, O’na saygıdan göndermen gerekiyor” diye mecbur ettiriyordu. Çocukların
“Allah için yerinde  dur” oyunu gibi… “En azından bir salavat okuduk” diye
de teselli veriliyordu mucize ile karşılaşmayacak olanlar için.

Derken
5-10 GB internet vaadi ile, bu mesajı 20-30 kişiye gönder tavsiyeleri çıktı.
Mesaj genelde “ben denedim oldu” ile bitiyor. Halbuki ne denemiştir ne de
olmuştur. Gönderenlerin bazılarına sormuşumdur “geldi mi?” diye. “Valla
bekliyorum” diye cevap almışımdır mahcup bir eda ile. Çok beklersin.

Kur’an’ın
içinden çıkan kıldı, bilmem ne zinciri idi derken; “değişmeyen tek şey
değişimdir” demişler; Corona diye bir musibet çıktı. İhtiyaç değişti. Rüya
hikayeleri de bu yönde oldu artık. Jet hızıyla bütün bir memleketi dolaştı
hikayeler.

Gözünü
sevdiğim teknoloji bu konuda çok imkanlar sunuyor. Geçmişteki gibi ne yazmak ne
de fotokopi çekmek zorundasınız. Bas tuşa paylaş. Hele Whatsapp denen bir bela
var ki millette huzur  bırakmadı. Neyse bu ayrı bir konu.

Belki
de mucizevi hikayeler, tembel zamane insanının kısadan köşeyi dönme
hülyalarının tezahürüdür. “Bütün kısa yolları tembeller bulmuş” diye bir iddia
var da tabi “bütün genellemeler yanlıştır.” Tıpkı bu genelleme gibi.

Hasılı,
Allah-u Teala İslam'ın yaşanması için muhteşem mucizevi bir kitap göndersin,
Resulu de bunu 23 yıl boyunca bizzat uygulasın da; ümmet onlara bakmak yerine
efsanevi hikayelere göre hayatını yaşasın, dünya ahiret nizamı için gelen din
yerine hurafelere sarılsın. Olacak iş midir bu?

Zaten
 Türkiye toplumunun rüyalar ile yakın geçmişi epey sıkıntılıdır. Rüyalar
üzerinden insanları ‘sürü’kleyen, tweetleri ikiye katlayıp ülkeyi darbe
sürecine götüren bir tecrübeye sahibiz.

O
halde bi zahmet herkes hayaline sahip çıksın, rüya görmüşse de diline sahip
çıksın. Çıkamayanlar için ey Müslümanlar? Önce kulağınıza sonra aklınıza sahip
çıkın. Telefonunuz da o aklın emrinde olsun. Lütfen!  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.