GÖZ AYDINLIĞI EVLATLARIMIZ ARASINDA ADALET

 

25 Eylul 2020 11:16
GÖZ AYDINLIĞI EVLATLARIMIZ ARASINDA ADALET




“Allah’tan sakının ve çocuklarınız arasında âdil olun.” (Buhârî, Hibe, 13)


  Allah’ın
birer emaneti olarak hanelere neşe, gönüllere huzur kaynağı evlatlar bir anne
baba için en büyük şükür sebebidir. Evlatlar aynı zamanda dünya hayatının süsü
ve anne baba için bir imtihan vesilesidir (Enfâl 8/28, Kehf 46, Tegâbün 64/15).
Bununla birlikte anne babanın evlatlarına karşı, evlatların da anne baba
üzerinde birtakım hakları ve sorumlulukları vardır (Bakara 2/233). Ebeveynlerin
çocuklarının yeme içme, giyim kuşam gibi temel ihtiyaçlarını karşılaması
yanında en büyük sorumlulukları evlatlarına İslam’ı öğreterek iyi birer
Müslüman olmaları adına çaba sarf etmeleri, onları güzel ahlaklı, sağlam
karakterli, yaşadığı topluma faydalı bireyler olarak yetiştirmeleridir.
Evlatların ise en büyük sorumluluğu, anne babalarına karşı her zaman hürmetle muamelede
bulunmaları ve ne olursa olsun bir öf bile demeyecek kadar merhametli ve
saygılı olmalarıdır (İsrâ, 17/ 23,24).

Tertemiz
fıtratlar üzere âdeta nakış nakış işlenmeyi bekleyen bembeyaz sayfalar olarak
kucaklarımıza emanet edilen çocukların özellikle duygusal gelişimleri ilk
olarak ana kucağında ve ardından aile içi iletişim ile şekillenmektedir. Hiç
kuşkusuz ebeveyn ve evlatlar arasında derin ve yoğun duygusal bağlar vardır. Bu
bağ en saf hâli ile sevgidir. Ebeveynler, çocuklarına karşı sevgi, ilgi ve
alakalarını çeşitli yollarla gösterebilmektedir. Bu, yeri geldiğinde evladın
yanağına kondurulan bir buse, başka bir zaman ise ona bağışlanan maddi bir
hediye olarak tezahür etmektedir. Allah Resulü (s.a.s), oğluna bağışta bulunan
ve kendisine bu konuda şahitlik yapmasını isteyen bir sahabeye, diğer
çocuklarına da bağışta bulunmadığı gerekçesiyle şahitlik etmeyi kabul etmemiş
ve o kimseye Allah’tan sakınmasını ve çocukları arasında adaletli davranmasını
buyurmuştur (Buhârî, Hibe, 12,13).

Allah
Resulü’nün uyarısı, konunun ehemmiyetini ortaya koyacak şekilde nettir. Buna
göre, çocuklar arasında adaletle muamele etmemek, Allah’a karşı gelmek
demektir. Hiç şüphesiz Allah’a karşı gelmek ise zulümdür. Allah Resulü başka
bir hadisinde ise öpücük konusunda bile olsa çocuklarınızı birbirine eşit tutun
buyurmaktadır (Abdürrezzak, Musannef, IX). Öpücük konusunda bile adaletli
olmayı buyuran Resulüllah’ın evlatlar arasında adaleti ne kadar önemsediği
anlaşılmaktadır.

Rahmet
Peygamberi’nin (s.a.s) evlatlar arasında uygulanacak adaletsiz davranışların
nelere sebebiyet verebileceğinin farkında olduğu ve ümmetini bu konuda uyardığı
ortadadır. Çocuklar arası adaletsizliğin aile ve toplum bazında çok boyutlu
menfi sonuçları vardır. İlk olarak kardeşlerinden ayrı tutulan, kardeşlerine
gösterilen sevgi ve şefkatten mahrum bırakılan bir çocuğun bireysel boyutta
kendi ruh dünyasına ağır bir darbe aldığı mutlaktır. Değil midir ki anne ve
babasından ilgi alaka görmek her masum çocuğun hakkıdır. Gönül dünyasında
aldığı yara, onun kişisel gelişimini ve dolayısıyla karakterini de olumsuz
anlamda etkileyebilmektedir. Evlatlar arası adaletsiz tutumun bir diğer sonucu
ise aile içi bağlara yansımaktadır. Kendisini dışlanmış hisseden ve kardeşleri
kadar değerli görmeyen bir çocuk, anne babasına ve diğer aile üyelerine karşı
nefret, haset, kin beslemeye başlayacak ve aile içi bağların zayıflamasına
neden olacaktır. Ya da sadece bir çocuğun sevgi ve alaka gördüğü bir ailede
diğer kardeşler bu çocuğa karşı menfi duygularla hareket edeceklerdir.

Uğradığı
haksızlık ya da yaşadığı kıskançlık neticesinde anne babasına karşı duyduğu
öfke çocuğun, ebeveynine karşı ilgisiz, hürmetsiz ve saygısız olmasına da neden
olabilmektedir. Konunun bir de topluma değen tarafı var ki bu ise İslam’ın
öngördüğü huzur, dayanışma ve barışın egemen olduğu toplumsal yapıya ters
düşmektedir. Anne babanın evlatları arasında yapmış olduğu ayrımcılıklar,
kardeşler arası ilişkilerin bozulmasına dolayısıyla Kur’an-ı Kerim’de ve
çeşitli hadislerle önemi vurgulanan sıla-i rahmin kesilmesine neden olmaktadır
(Nisâ 4/1, Muhammed 47/22, Bakara 2/83). Sıla-i rahim kesildiğinde birbirlerine
diğer insanlardan daha yakın olan akrabalar arasındaki bağlar zedelenecek ve
toplumun birlik beraberliği adına dayanışma sağlayan ilişkiler zarar görecektir
(Enfâl 81/75, Ahzâb 33/6).

Evlatlar
arası davranışları şekillendiren, örneğin çocuğun başarısı ya da yaşı gibi
birçok özellik olmakla birlikte, bu özellikler arasında öne çıkan en önemli
kıstas çocuğun cinsiyeti olmaktadır. Konuyu toplumumuz nezdinde ele aldığımızda
erkek evladın kız evlada göre birçok konuda daha üstün ya da hak eden konumunda
kabul edildiği iddia edilebilir. Erkek evlatların eğitimine gösterilen ihtimam
kız çocuklara gösterilmemekte, erkeğin hayata daha iyi hazırlanmasına verilen
ehemmiyet, anne baba tarafından söz konusu kızlar olduğunda gündem
edilmemektedir. Anne baba kendisine emanet edilen kız evladının da kendi
potansiyelini keşfedip topluma fayda sağlayabileceği bir meslek sahibi olması,
öz güvenli, kendinden emin bir birey olarak yetişmesi adına ellerinden geleni
yapmakla mükelleftir.

Bizlere
hayatın her alanında Resulüllah vesilesi ile rehberlik sunan İslam dininin önem
verdiği en büyük konulardan biri, hiç şüphesiz ki adalettir. Aile bağlarının
güçlü kalması, aile içinde yetişen çocukların duygusal anlamda sağlıklı
yetişebilmeleri, akrabalık ilişkilerinin sürdürülerek sıla-i rahmin
gerçekleştirilmesi gibi hayati konular, çocuklar arasında adaletle davranmaya
bağlı hususlardır. Allah Resulü “Adil insanlar Allah katında nurdan minberler
üzerindedir.” buyurarak adil bir kimsenin Allah katındaki değerini gözler önüne
sermektedir (Müslim, İmâra 3). Bir Müslüman, hayatının her alanında adil olmayı
kendine şiar edinmeli ve Allah’ın adil olanları sevdiğini hatırda tutmalıdır
(Mâide 5/42, Hucurât 49/9, Mümtehine 60/8).  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.