Huzurun pusulası

 

25 Aralık 2017 20:55
Huzurun pusulası





  Namazın az itibar gördüğü günümüzde, “Allah ile irtibatımızı koparan etkenler nelerdir?” diye
sormadan edemiyor insan. Teknolojinin kurbanı insanımızın özellikle gençlerin
durumu içler acısı. Müslüman bayanların dünya işlerinin meşguliyetiyle namazı
zamana feda etmeleri yürek sızlatıyor..

Kılamadık
namazlarımızı onun bizi kul kılması için. Dünyayı elimizin tersiyle itmemiz
gerekirken, dünyevî düşünceler esir aldı kalplerimizi, beyinlerimizi...

Eşsiz
lezzetiyle tadına doymayıp, evvabin, kuşluk, gece (vs.) namazlarıyla
kuvvetlendirmemiz gerekirken Rabbimiz ile irtibatı, gittikçe sünnetleri terk
edip farzlardan ayırır olduk..

Yaşayarak,
yudum yudum eda etmemiz gerekirken rekatlarımızı, alışkanlığa vurarak otomatiğe
bağlar olduk..

Daracık
dünyada kısacık ömürle en muhtaç olduğumuz değeri kaybetmenin hüznünü yaşamıyor
artık ölü kalplerimiz. Dirilmek nedir bilmiyor ruhlarımız. Gözle görülmeyen bir
virüsün dahi yatağa serdiği bedenlerimiz, aciz olduğunu unutmuş sanki yarına
varacağı garantisiyle oyalanmakta bu tiyatro sahnesinde.

Aslında
yeni kaybetmedik hanelerimizin huzuru namazımızı, bir anda da olmadı gidişi.
Yavaş yavaş ayrıldı aramızdan, hanelerimizden, kalplerimizden. Önce ciddiye
almadık daha sonra terk ettik huzurun pusulasını.

Daha
çok konuşmalı, çok daha yazmalıyız bu ahvalimizi..

Tekrar
diriltmeliyiz teknolojinin altında çiğnenen bedenlerimizi ve ölü ruhlarımızı.
Kalbin ve hayatın merkezine çivi gibi çalmalı öylece ikame etmeliyiz
namazlarımızı. İçimizde yıktığımız dini inşa etmeliyiz yeniden.. Kulluğun en
görünür alameti namaz ile acziyetimizi ifade etmeli, teslimiyetin  huzurunu
yaşamalıyız hane hane.. İçimizdeki şişkin egoyu terk edip zayıf tevazuyu
çıkarmalıyız ortaya.. 

"Onlar
namazlarını ( titizlikle ) koruyanlardır." ( Müminun; 9) bilinciyle eda
etmeliyiz namazlarımızı. Dünyaya dair düşünce ve hallerden uzak, dünya işlerine
veda etmeliyiz en kıymetli vakitlerimizde..

Öyle
bir diriliş olmalı ki, arındırmalı bütün kirlerden zihnimizi, gönlümüzü,
hayatımızı..

İhlas
ve saf bir samimiyet ile ayağa kalkıp taşımalıyız hayatımıza, hayatın gerçek
değerini.. 

   



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.