Sağlıksız beslenme ve kültürel yozlaşma zinciri FOSSFOOD

 

05 Ocak 2018 04:08
Sağlıksız beslenme ve kültürel yozlaşma zinciri FOSSFOOD




On binlerce ton yemek çöpe atılıyor.


  Milyonlarca
insan açlıkla pençeleşirken her gün fastfood zincirlerinde on binlerce ton
yemek çöpe atılıyor. Sağlığımızı da tehdit eden bu zincirlerin artmasıyla dünya
çapında aşırı kiloya bağlı birçok hastalık baş gösterirken yemek kültürleri de
günden güne yok oluyor. Sağlıksız beslenmenin kültürel yozlaşmanın aracı haline
gelen bu yerlere “fastfood” deniliyor ama aslında bunlara “fossfood” demek daha
doğru bir tanımlama olur.

Bugün dünyada milyonlarca insan sağlıklı beslenme sorunu
yaşarken fastfood zincirlerinde her gün on binlerce ton yemek çöpe atılıyor.
Sağlığa zararları günümüzde ciddi şekilde tartışılan gıdaların servis edildiği,
mantar gibi çoğalan bu zincir restoranlar, vücudumuza zarar verdiği gibi
kültürümüzü de zedeliyor. Her milletin kendine has olan yemek kültürü de tıpkı
kıyafetlerimiz gibi tek tipleşmeye doğru gidiyor. Fastfoodların sağlımıza ciddi
zararlar verdiğine ve bir çok hastalığı tetiklediğine dikkat çeken Diyetisyen
ve Beslenme Uzmanı Maşide Ertürk, “Son yıllarda sanayileşme ve kentleşme ile
beraber, aile bireylerinin de yoğun olarak iş yaşamına katılımı, yalnız yaşam
gibi nedenlerle beslenmeye daha az zaman ayırmakta ve geleneksel beslenme
alışkanlıklarından uzaklaşılarak fastfood yani  “ayaküstü beslenme”
 alışkanlığı giderek artmaktadır.” dedi.

SAĞLIK, KÜLTÜR VE EKONOMİYİ
TEHDİT EDİYORLAR

Fastfood
zincirlerinde sadece yemek yemezsiniz ayrıca orada yemek yiyen herkese aynı
zamanda bir kültür aşılanmaktadır. Her milletin, her ülkenin, hatta her yörenin
kendine has bir yemek kültürü bulunurken, bu gibi zincirlerin artmasıyla artık
çok çeşitlilik yok olmayla yüz yüze kaldı. Kapitalizmin en önemli kalelerinden
olan sağlıksız Fastfood zincirleri, bulunduğu ülkedeki üreticilerden çok düşük
maliyetle aldığı ürünleri yüksek fiyata satarak üreticiye, yüksek kirayla da
civardaki kira fiyatlarının artmasını sağlayarak esnafa ciddi zararlar veriyor.
Hem ekonomik hem de sosyal açıdan kapitalizmin ve kültür emperyalizminin
çarkına su taşıyan bu zincirler israfın da merkezi konumunda. Her gün binlerce
şubesinde on binlerce insanı doyurabilecek gıda çöpe atılıyor.

“BU YİYECEKLERİN EN ÖNEMLİ SORUNU ENERJİ İÇERİĞİ YÜKSEK
OLMASIDIR”

Fastfoodların
sağlımıza ciddi zararlar verdiğine ve bir çok hastalığı tetiklediğine dikkat
çeken Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı Maşide Ertürk, “Son yıllarda sanayileşme ve
kentleşme ile beraber, aile bireylerinin de yoğun olarak iş yaşamına katılımı,
yalnız yaşam gibi nedenlerle beslenmeye daha az zaman ayırmakta ve geleneksel
beslenme alışkanlıklarından uzaklaşılarak fastfood yani “ayaküstü beslenme”
alışkanlığı giderek artmaktadır.” dedi. Fastfood yiyeceklerinin yetersiz ve
dengesiz beslenme alışkanlığına sebep olduğuna dikkati çeken Ertürk, “Hamburger
çeşitleri, soğuk sandviçler, pizza, kızarmış patates, parça tavuk, kızarmış
balık, meşrubatlar vb. hızlı tüketilen besinler fastfood olarak adlandırılan
yiyecekler arasındadır. Özellikle bu yiyeceklerin en önemli sorunu enerji
içeriği yüksek olmasıdır. Besinler sodyum ve doymuş yağ içeriği fazla iken
mineral, lif ve vitamin içeriği düşüktür. Fastfood tarzı beslenme başta
çocukluk çağı obezitesi, yetişkinlerde; obezite, şeker hastalığı, yüksek
tansiyon, kalp rahatsızlıkları, kanser gibi sağlık sorunlarına sebep
olmaktadır.” şeklinde konuştu.

“POSA İÇERİĞİNİN YETERSİZLİĞİ
İSE BAĞIRSAK KANSERİ RİSKİNİ ARTIYOR”

Fastfood
yiyeceklerinin enerjinin % 40 -50 arasında yağlardan oluştuğuna dikkatleri
çeken Ertürk şöyle devam etti: “Bu kilo alımına yol açabilmektedir. Fastfood
olarak tüketilen besinler, A ve C vitamini ile kalsiyum yönünden yetersiz olup
posa içeriği de düşüktür bu sebeple bağışıklık sistemi yetersizliğine,
kalp-damar hastalıkları ve katarakt riskinin artmasına yol açmaktadır. Büyüme
çağında kalsiyumun yetersiz alımı, büyümeyi olumsuz etkilemekte ve kadınlarda
menopoz sonrası osteoporoz riskini de artırmaktadır. Fastfood beslenmede posa
içeriğinin yetersizliği ise bağırsak kanseri riskini artıran faktörlerdendir.
Fastfood menüleri yüksek miktarda sodyum içermektedir. Böylelikle yüksek kan
basıncının oluşmasına neden olmakta ve mide kanseri riskini artırmaktadır.”

BİR HAMBURGERİN YANINDA BİR LİTREYE YAKIN KOLAYA DİKKAT

Fastfood
menülerin yanında dayatılan ve tokluk hissi vermek için fazla fazla verilen
gazlı içeceklere ve yağlı patateslere de değinen Diyetisyen Ertürk, “Bu içeceklerin
kafein oranı fazladır. Kafein vücutta demir emilimi azalmakta ve demir
eksikliğine yol açmaktadır. Fastfood ürünlere renklendirici, tatlandırıcı ve
aroma artırıcı katkı maddeleri eklenebilmekte, bu ürünlerin uygun
kullanılmamaları ve sık tüketimleri uzun dönemde kanser riskini artırmaktadır.
 Derin yağda kızartma yöntemi fastfood menülerinin yağ içeriğini
artırmaktadır. Yağda kızartılmış yiyeceklerin sık ve sürekli tüketimi,
kalp-damar ve sindirim sistemi hastalıkları ile kanser riskini önemli ölçüde artırmaktadır.”
şeklinde konuştu.

“GELENEKSEL YEMEKLERİMİZ
HAMBURGER VE PATATES KIZARTMASINDAN DAHA İYİ”

Sağlıklı
beslenme uyarasında bulunan Ertürk,  “Fırında veya ızgarada pişmiş
besinler, et, tavuk ve balık içeren sandviçler ve düşük yağlı besinler tercih
edilmelidir. Asitli, şekerli ve gazlı içecekler yerine vitaminlerden zengin
taze sıkılmış meyve suları, taze meyveler ve meyve salataları Taze sebzeler ve
az yağlı salatalar tüketilmelidir. Ayrıca kalsiyum içeren süt, ayran veya sütlü
tatlılar tüketilmelidir. Tam buğday unundan veya tahıllı undan yapılmış
sandviçler, çörekler ve pizza hamurları tercih edilmelidir. Uygun koşullarda
hazırlanan ve geleneksel hızlı yemek sistemimizde yer alan; gözleme, etli ve
peynirli pide çeşitleri, köfte ekmek, su böreği, aşure gibi yiyeceklerin,
"hamburger ve patates kızartmasından daha iyi seçenekler olacağı
unutulmamalıdır." diye konuştu.

 

   



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.