40 yaşından sonra yılda bir kez göz kontrolü yaptırın

 

12 Ocak 2018 10:00
40 yaşından sonra yılda bir kez göz kontrolü yaptırın




İleri yaşlarda görülen kronik hastalıklarla ilişkili körlük nedenlerinin riski de arttırdığına işaret eden uzmanlar, görme kayıplarının önüne geçilebilmesi için 40 yaş üstü kişilerin yılda bir kez göz muayenesine gitmesi gerektiğine dikkat çekti.


   

Yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak artık dünya daha yaşlı
bir nüfusa sahip. Buna bağlı olarak, daha çok ileri yaşlarda görülen kronik
hastalıklarla ilişkili körlük nedenlerinin riski de artıyor. İstatistikler
dünyadaki yaklaşık 40 milyon kişinin yüzde 65'inin 50 yaş üzerinde olduğunu
gösteriyor.

Glokom
(göz tansiyonu), maküla dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı) ve katarakt...Daha
çok ileri yaşlarda ortaya çıkan bu sorunlar geri döndürülemez görme kayıplarına
neden olabildiği için son derece önem taşıyor. Bugün dünyada 285 milyon görme
engelli insan yaşıyor ve bunların da yüzde 80'ini engellenebilir hastalıklar
oluşturuyor. Bu nedenle dünya çapında hastalıkların taranması ve erken
tanısının önemi anlatılıyor.

Acıbadem
Ankara Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. U. Emrah
Altıparmak, erken tanı ile görme kayıplarının önüne geçilebilmesi için 40 yaş
üstü kişilerin yılda bir kez göz muayenesine gitmesi gerektiğini anlattı.

Altıparmak,
2020 yılına dek glokom, katarakt ve sarı nokta hastalığına bağlı körlük
vakalarının erken tanı ve tedavi ile en az yüzde 25 azaltılabileceğine dikkat
çekti.

"Sarı nokta riskini
düşürmek mümkün"

Özellikle
gelişmiş toplumlarda 50 yaş üstü görme kaybının en sık nedeni olan maküla
dejenerasyonu da tedavisi mümkün olan hastalıklardan biri. Yaşlılığa bağlı
olarak ortaya çıkan göz hastalıklarından biri olan bu sorun, yaygın olarak sarı
nokta hastalığı olarak biliniyor. Altıparmak, ancak tedaviyle genellikle
kayıpların az bir miktarını geri getirebildiğini, daha çok görme kaybının
ilerlemesinin engellendiğini söyledi. Bu nedenle hastalığın en az görme kaybına
neden olabilmesi için erken tanınması ve tedavi edilmesi büyük önem taşıyor.
Dengeli ve sağlıklı beslenme, sigaradan uzak durmak ve UV'den korunmak için
güneş gözlüğü kullanmak ise sarı nokta hastalığını önlemek için alınabilecek
önlemler arasında yer alıyor.

Katarakt
sinsi seyrediyor, belirtiler fark edilmiyor

Tedavisinde
önemli gelişmeler yaşanan kataraktın en öneli nedeni yaşlılık. Altta yatan
kronik bir hastalık bulunmasa da 60 yaşından sonra hemen herkeste az ya da çok
katarakt görülebiliyor. Bununla birlikte diyabet, romatoit artrit gibi
hastalıkların varlığı ya da sigara kullanımına bağlı olarak daha erken yaşta
ortaya çıkabiliyor. Katarakt ani görme kaybına yol açmasa da görme yeteneğinin
yavaş yavaş kaybolmasına neden oluyor. Bu kayıp, yaşam kalitesini de azaltıyor.
Prof. Dr. U. Altıparmak, hastaların yaşadıkları görme kaybını fark
etmediklerini ve bu nedenle küçük ev kazaları ya da düşmelerle karşı karşıya
kalabildiklerini ifade etti.

Dünyada en çok yapılan ameliyat

Katarakt
tedavisi mümkün bir sorun. Ancak yaygınlığı nedeniyle dünyada her yıl yaklaşık
22 milyon katarakt ameliyatının yapıldığı tahmin ediliyor. Tedavide öncelikle
görmeyi engelleyen ve görme kalitesini bozan kataraktın ortadan kaldırılması
hedefleniyor. Bununla birlikte, ameliyatla göz numarası da düzenlenebiliyor.
Kataraktın tekrarlayan bir hastalık olmadığını belirten Altıparmak,
"Katarak operasyonu, kişinin hayatında her şey yolunda giderse bir kez geçireceği
bir işlemdir. Sonrasında bir daha aynı sorunla karşılaşmadan, sağlıklı bir
şekilde hayatına devam edebiliyor." dedi.

"Glokom hâlâ en önemli
körlük nedeni"

Göz
içi basıncının artmasına bağlı olarak görme sinirinde hasar oluşan kişiler
glokom tanısı alıyor. Özellikle 40 yaş üzerinde artış gösteren bu sorun da
yaşla birlikte artış gösteriyor. Ancak hastalığın özellikle yaygın görülen
tipleri hiç belirti vermediği için sinsice ilerliyor. Ve ne yazık ki, birçok
kişi ancak körlük noktasına ulaştığında hastalığının farkına varabiliyor.
Kaybedilen görme kaybı da geri döndürülemiyor. Bugün dünyada 3 milyonunun
üzerindeki kişinin glokoma bağlı körlükle yaşadığını hatırlatan Altıparmak,
dolayısıyla hastalığın dünyada da en önemli körlük nedeni olarak kabul edildiğine
vurgu yaptı.

Ailesinde glokom olanlarda risk
artıyor

Yüksek
miyopisi, hipertansiyonu, migreni ya da diyabeti olan kişilerde glokom görülme
riski artıyor. Bununla birlikte ailesinde glokom olanlarda bu hastalığın
görülme sıklığı toplum ortalamalarına göre 4 ile 9 kat daha fazla oluyor. Bu
yüzden ailesinde glokom olan kişilerin yıllık göz muayenelerine daha fazla özen
göstermesi gerekiyor. Pek çok türü bulunan glokom tedavisinde öncelikle göz içi
basıncını yani tansiyonu düşürmeyi amaçladıklarını belirten Prof. Dr. U.
Altıparmak, "Bu doğrultuda da ilk basamakta öncelikle ilaçlardan
yararlanılıyor. Çözüm bulunamayan hastalarda ise lazer ya da cerrahi tedavi
kullanılıyor. Ancak, glokomun erken tanı konulup tedavisini başlanması gereken
ve yaşam boyu takip gerektiren bir hastalık olduğu unutulmamalı." diye
konuştu. (İLKHA)  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.