Zihinsel hazırlık ile ona değerli olduğunu hissettirin!

 

02 Mart 2018 13:18
Zihinsel hazırlık ile ona değerli olduğunu hissettirin!




Dahil oldukları her olaya çocukları zihinsel olarak hazırlamak; benlik algısı, özsaygı ve özgüven için çok gerekli!,


  Ailece
parka, sinemaya, arkadaş toplantılarına, tatile veya bir akraba ziyaretine
gitmeye karar verirken, çocuğunuzun da fikrini alıyor musunuz? Yoksa gitmek
istememe ve buna eşlik eden ağlamaları görmezden mi geliyorsunuz? Aslında
farkında olmadan uyguladığınız bu davranış, çocuğunuzun benlik algısının
gelişmemesine ve kendini değersiz hissetmesine zemin hazırlıyor. “Ebeveyn
olarak çocuğunuza nasıl davranırsanız ve hissettirirseniz, çocuk da aynada kendine
baktığında, ebeveyninin gördüğü kendisini görecektir.” diyen Uzman Klinik
Psikolog İrem Alişanoğlu Polat’a göre zihinsel hazırlığın ilk temellerini daha
hamileyken atmak da oldukça önemli!

Zihinsel hazırlık anne
karnında başlar

Zihinsel hazırlık denen olgu; çocuğun yeni bir sürece ya da
yeni bir etkinliğe başlamadan önce bilgilendirilmesi, onayının alınması ya da
fikrinin sorulması anlamına gelir. Aslında çocuğu zihinsel olarak hazırlama
süreci de hamilelik dönemi itibariyle başlar. Anne-babanın 9 ay boyunca bebekle
konuşması, planlarını anlatması ve onu aralarına beklediklerini söylemesi
duygusal bağı daha da kuvvetlendirecektir. Doğduktan sonra da çocuğu adım adım
bilgilendirmek de önemlidir. Belki çocuk dilsel olarak algılamayacaktır, ama
ses tonundaki duyguları fark edecektir.

 Neden
önemlidir?

Ailece yapılan programlarda, tatile giderken, aktivitelere
katılırken, doktora veya psikoloğa giderken, okula başlarken, iş seyahatine
giderken, aileden ayrı seyahat ederken, işten geç gelme durumlarında, eve bir
misafir geleceği zaman, kayıp veya yas süreçlerinde, kardeş gelme, taşınma,
hastalık, boşanma gibi pek çok durumda mutlaka önceden çocuğu bilgilendirmek ve
onu zihnen hazırlamak gerekir. Böylece çocuk planını, programını ve neler
yaşayacağını bilecek, kendisini zihnen ve bedenen bu duruma hazırlayacak, kaygı
yaşamayacak veya sağlıklı seviyede yaşayacaktır. Çocuklar, ebeveynlerinden
farklı bireylerdir. Kendi mizaçları, ihtiyaçları ve duyguları vardır.
Ebeveynlerin öncelikle bu gerçeği kabullenmeleri ve çocuğun bireyselliğine
saygı duymaları gerekir. Çocukları zihinsel olarak hayata hazırlamak, onları
bilgilendirmek, onaylarını almak ve fikirlerini sormak kendilerini değerli
hissettirir. Ailesinin kendisine önem verdiğini hisseden çocuğun; benlik
algısı, özsaygısı ve özgüveni gelişir. Çocuk zihinsel olarak hazırlanmadığında
ise aksine kendisiyle ilgili; ben değersizim, kendi kendime karar veremem,
hayata devam etmek için birine bağlıyım, beceriksizim gibi olumsuz düşünceler
geliştirir. Ebeveyn olarak çocuğunuza nasıl davranırsanız ve hissettirirseniz,
çocuk da aynada kendine baktığında, ebeveyninin gördüğü kendisini görecektir.

Zihinsel hazırlık
yaparken nelere dikkat edilmelidir?

Zihinsel hazırlık yaparken zamanlama çok önemlidir. Bu
süreçte çocuğun anlayabileceği şekilde gerçekçi açıklamalar yapmak, fikrini
sormak, rızasını almak ve seçenekler sunmak gerekir. Bazen ufak bir açıklamanın
çocuğa yettiği düşünülür, ama kimi zaman da yetmez. Böyle durumlarda, çocuk
detaylı sorular soracak, süreci tekrarlayacak veya çizdiği resimlerle bunu dışa
vuracaktır. O anlarda çocukların yol göstericiliğine izin verilmelidir.

Çocuklara fikirleri
sorulmalıdır

Bir program yapılırken çocuğun rızasını almak önemlidir.
Fakat alternatif bir seçenek yoksa bu kararın çocuğa net, kararlı ve tutarlı
bir biçimde ifade edilmesi gerekir. Örneğin; süpermarkete gidilmesi gerekiyor
ve çocuğu da yanınızda götürmek zorundasınız. Böyle bir durumda çocuğa fikrinin
sorulması yerine; “Ahmet 15 dakika sonra süpermarkete gideceğiz.” denilmesi
yeterlidir. Eğer çocuk gelmek istemiyor ve direnç gösteriyorsa, onun
duygularının yansıtılması: “Ahmetçiğim biliyorum, şu an süpermarkete gitmek
istemiyorsun. Bunun yerine oyun oynamayı tercih ediyorsun. Bu durumla
karşılaşmak seni öfkelendiriyor. Ama şu an seni evde tek bırakamam. Puzzle
çözdüğün süre kadar markette kalacağız, sonra eve döneceğiz ve sen oyununa
kaldığın yerden devam edeceksin.” gibi bir açıklama yeterli olacaktır.
Böylelikle çocuk duygularının anlaşıldığını ve ebeveyni tarafından
önemsendiğini ve oyuna ne zaman geri döneceğini bileceği için duygularını
düzenleyebilecektir. Fakat çocuğun kararlarını uygulayabilecek bir ortam varsa,
o zaman çocuğa, o günün planı detaylı şekilde anlatılır, katılmak isteyip
istemediği sorulur. Katılmak istememesi durumunda ne yapabileceği, kiminle
vakit geçireceği izah edilebilir. Böylece, çocuğu kararlara katılımı için
teşvik edilen, kendisini ifade edebileceği, fikirlerini sunabileceği demokratik
bir aile ortamı yaratılabilir. Lakin alternatif yaratılamayan durumlarda
çocuğun duygusunu aynalamak, onun arzu ettiği programın ne zaman
gerçekleşeceğini açıklamak yeterli olacaktır. Hiçbir koşulda “Gelmezsen burada
yalnız kalırsın” gibi söylemlerde, onu cezalandıran ve dışlayan açıklamalarda bulunulmamalıdır.

Çocuğu nasıl etkiler?

Çocuk, alanına saygı duyulduğunu fark ettiğinde, henüz çok
zayıf olan egosu güçlenecek ve sağlıklı narsisizmin temelleri atılacaktır. ‘Ben
güçlüyüm’, ‘Değerliyim’, ‘Kendim karar verebilirim’ gibi… Bu yüzden zihinsel hazırlık
aşamasındaki en önemli adım, planların ne çok erken, ne de çok geç çocukla
paylaşılmasıdır. Erken anlatıldığında, çocuk sık sık, “Ne kadar kaldı?” diye
soracaktır, geç açıklama yapıldığında ise iş işten geçmiş olacaktır. Örneğin;
bir doğum günü partisine gidilecekse, çocuğun yaşıyla değişkenlik göstermekle
beraber 1-2 gün öncesinden açıklama yapmak yeterli olacaktır. Eğer çocuğun
sosyalleşmek ve iletişimle ilgili zorluklar yaşadığı düşünülüyorsa, o gün neler
yapacağını, sabahın ilk saatlerinden başlayarak, eve dönüş aşamasına kadar tüm
detayları paylaşmak daha iyi olacaktır. Çünkü yeterince detaylı bir açıklama,
çocuğun kaygısını azaltacak ve o güne kendisini hazırlamasına imkan
sağlayacaktır.  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.