Sıkıntılar misafirdir, gelir ve gider…

 

31 Mart 2018 07:29
Sıkıntılar misafirdir, gelir ve gider…





  Bugün yazıma müsaadenizle kitabın tam ortasından başlayacağım…

Saatte 15.000 kişinin doğup, 6000 kişinin öldüğü bir dünya da
yaşıyoruz değil mi?

O vakit kıymetli dostlar bilesiniz ki şu ahir ömrümüzde;

Yaşıyorsak, bizim için hala ‘’hayat’’ var
demektir.

Yaşıyorsak, bizim için hala ‘’umut’’ var
demektir.

Yaşıyorsak, katlanacağımız daha çok ‘’dertlerimiz’’ var
demektir.

Evet, biz dertliyiz…

Asla dertsiz ve gamsızda olamayız..

Çünkü biz insanız!

Bedenimizle değil ruhumuzla insanız…

Yaratılmışların en şereflisi ‘’Eşref-i Mahlûkatız…’’

Tüm dünyada savaş, siyasi kargaşa, etnik çatışmalar ve terör
olayları yaşanıyor iken,

Suçsuz masum insanlar sırf Müslüman oldukları için vahşice
öldürülüyor iken,

Evden kaçanların, uyuşturucu kullananların sayısı hızla artıyor
iken,

Şiddet ve tecavüze uğrayan mazlumların haddi hesabı yok iken,

Arsızlık, hırsızlık, çeteleşme, işsizlik, fakirlik, almış başını
gidiyor iken,

Sağlık problemleri, ailevi problemler, maddi problemler, ruhsal
problemler iyice şerbetlenmiş iken,

Steril olmayan şu üç günlük dünyada…

O vakit bilesin ki sende asla
dertsiz olamazsın!

‘’Dünyanın böyle bir yer
olduğunu bilseydim, ben bu dünyaya gelmezdim.’’ Demek gibi bir lüksünün
olmadığını sende çok iyi biliyorsun değil mi? Ve dahi anneni, babanı ve
doğduğun yeri seçemediğini bildiğin gibi…

Kıymetli dostlar; Her ne olursa olsun şu yalan dünyanın hiçbir
derdi bizi asla yıldırmamalıdır. Çünkü bizler bu dünyaya imtihan için
gönderildiğimizin farkındayız. ‘’Allah’a inanıyor güveniyor ve ona sonsuz
itimat ediyoruz.’’ Başımıza gelebilecek tüm sıkıntıların
üstesinden gelebilecek motor gücümüz, imanımız var çok şükür. Mutluluğa giden
bu meşakkatli yolda işte sırf bu yüzden biz Müslümanlar Allah’tan asla
ümidimizi kesmeyiz. Tevekkül, şükür ve sabır ederek, umutsuz ve çözümsüz
zannedilen problemlerin alayını çözeriz. Allah’ın izni ile bunların hepsi
bizlere vız gelir tırıs gider… Yeter ki bizler ‘’Allah’ın ipine sımsıkı sarılalım.’’

Peygamber efendimiz; “Allah, hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya
sokar.” buyurmuştur. Bizim sıkıntıdan muradımızda esasen
budur. Bizler çok iyi biliyoruz ki; ‘’Allah’ın imtihan yeri olarak tanımladığı
dünya hayatı aynı zamanda sıkıntılarında mekânıdır.’’ Biz
Müslümanlar bu anlamda sıkıntılara duçar olmayı, ‘’zahmetsiz rahmet olmaz’’ diyerek
günahlarımızdan arınmamıza vesile olmasını umarız.

Evet, kaderin ağlarla ördüğü dünya hayatımız, meşakkatli zor ve
sarp yamaçlarla doludur. Her ne kadar havsalamız almasa da ‘’belâ
ve sıkıntı’’ bizim için hayatta olmanın ve yaşamanın bir
diğer yüzüdür. Bize düşen ise böyle bir durumda ‘’cehennem ateşine odun taşımak’’ değil,
bilakis inandığımız hedefe varmak için sabretmektir. Azimle çalışıp çabalamak
ve sonuçlarını telaşsız ve sükûnetle beklemektir. Sabır, acılara ve zorluklara
dayanma gücüdür, manevi bir terbiyedir. Biliriz ki maddi ve manevi sıkıntılar,
bizlerin olgunlaşması adına çetin bir imtihandır. ‘’Sabır
tam olarak işte bu imtihanlardan başarıyla geçmenin diğer adıdır.’’ 
Her haliyle ümmetine örnek olan Peygamber efendimizin hayatı, ‘’yetimlik
ve yoksullukla’’ başlamıştır. Efendimiz hatayı boyunca çok
büyük sıkıntılara uğramış ve hiçbir zaman ye’se düşmemiştir. Elbette başımıza
gelen üzücü durumların bir hikmeti vardır. Lakin sıkıntı, bizim kulluğumuzun
derecesini göstermemize de bir vesiledir. Yani esasen ‘’Eğer
sıkıntı yoksa asıl o zaman bizim için sıkıntı vardır.’’  

Ezcümle demem o ki kıymetli dostlar; Mümin bir insan sıkıntıya
düştüğü vakit önce bunun Allah’tan olduğunu bilmeli, Allah’ın üzerindeki
nimetlerini hatırlamalı, sonrada ümit var olup sabır etmelidir.

Mevlana hazretlerinin buyurduğu gibi ;" Sıkıntılar misafirdir, gelir ve
gider. Önemli olan gönderenin hatırına o misafire sabretmektir…"  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.