Ailenin ilgisi çocuğun suça itilmesini önlüyor

 

20 Kasım 2019 15:24
Ailenin ilgisi çocuğun suça itilmesini önlüyor




Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuğuyla ilgili olan ailelerde çocuğun suça itilmesi, istismara uğraması riski azalıyor


  Çocuğun suça
itilmesinde aile faktörünün ve aile eğitiminin önemli olduğunu vurgulayan
Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuğuyla
ilgili olan ailelerde çocuğun suça itilmesi, istismara uğraması riski azalıyor.
Anne-babanın çocuk üzerinde denetim sahibi olması madde kullanımında caydırıcı
oluyor. Bağımlılık risk gruplarına bakıldığında riskin daha çocuk aile bağları
zayıf çocukları kapsadığını görüyoruz” diye konuştu.

Türkiye
İstatistik Kurumu verilerine göre, ülkemizde geçen yıl güvenlik birimlerine
gelen ya da getirilen çocuk sayısı önceki yıla göre artarak 333 bin 435 oldu.
Durumu değerlendiren Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr.
Nevzat Tarhan, aile eğitiminin önemine işaret etti.

“Suçlu çocuk
yok suça itilmiş çocuk vardır” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, suç işlemesi
halinde çocukların kesinlikle etiketlenmemesi, damgalanmaması gerektiğini ifade
ederek çocukların zaten kendilerini etiketleme eğiliminde olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Tarhan, aksi halde durumun çocukların ruhsal ve bedensel gelişimine
olumsuz etki edeceğini vurguladı.

ÇOCUK SORUMLU
TUTULAMAZ

Prof. Dr.
Nevzat Tarhan, doğası gereği korumasız olan çocukların suça itildiklerine
dikkat çekti. Çocuk hakları sözleşmesinde çocuğun korumasının anne ve babaya
verilmiş olduğunu vurgulayan Tarhan birinci derecede çocuktan anne ve babanın
sorumlu olduğunu hatırlattı.

Çocukların
zaman zaman anne-babanın ihmali sonucu suç işlediklerini kaydeden Tarhan, bu
hallerde çocukların cezai sorumluluğunun olmadığını söyledi. Tarhan bu nedenle
“Suçlu çocuk demek yerine suça itilmiş çocuk kavramını kullanmak daha doğru”
ifadelerini kullandı.

Çocukluk
döneminde yaşanan şok yaşantıların başında cinsel istismar veya ihmalin
geldiğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, bu durumun çocukta travma etkisine neden
olduğunu söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kurşun yarası vücutta nasıl tam
anlamıyla iyileşmez, izi kalırsa çocuğun yaşadığı cinsel ihmal ve istismar da
aynı etkiyi yapar. Travma etkisi oluşturur. Bakıldığında bu yönde istismarı ise
genelde birinci derece yakın yapar çoğu zaman. Çocuk ise bunu sevgi gösterisi
olarak algılar. Bu, toplumun içe kanayan yarası. Burada anne ve babaya eğitim
konusunda önemli görevler düşüyor. Ebeveyn gerekli eğitimi çocuğuna
verebilmeli. Anne babanın yanlış tutumu çocuğunu istismara sürükleyebilir”
dedi.

İLGİLİ
ANNE-BABANIN ÇOCUĞUNDA MADDE KULLANIM RİSKİ AZ

Anne-babanın
çocuk üzerinde denetim sahibi olmasının madde kullanımında caydırıcı olacağını
vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bağımlılık risk gruplarına bakıldığında
riskin daha çocuk aile bağları zayıf çocukları kapsadığını gördüklerini
söyledi. Tarhan çocuğu ile ilgilenen anne-babanın çocuklarında riskin daha az
olduğunu kaydetti. Aile değerlerinin önemine de dikkat çeken Tarhan, çocukların
zevk tuzaklarından korunması adına uğrunda çabalayacakları amaçlarının
olmasının da önemli olduğunu hatırlattı.

 0-6 YAŞ
ARASINDA ANNENİN ROLÜ ÖNEMLİ

Çocuk
gelişiminde 0-3 yaşın çok önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan
bu yaş aralığında annenin yerini hiçbir şeyin tutmayacağını söyledi.

Prof. Dr.
Nevzat Tarhan, şunları söyledi: “0-3 yaş arası annenin yerini hiçbir şey
tutmuyor. Anneyle kurulan kararlı, güvenli bir ilişki çocuğun ruhsal ve
bedensel gelişiminde çok önemli. Çocuk hayata dair temel bilgileri bunlar
sevgi, değer, güvenli bağlanma, kendini ifade edebilme…vs. 0-6 yaş arasında
öğreniyor. Yani anneden ve ya onun yerine geçen kişi tarafından öğreniyor.
Çocuğa çok iyi bakmak yeterli olmayabiliyor. Örneğin bakımevlerinde çocuklara
çok iyi bakıldığı halde güvenli bağlanma sorunu yaşadıkları gözleniyor. O
çocuklar ani ölümler yaşayabiliyor.”  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.