Zeynep Turan ile “Çocuk ihmali ve istismarı” üzerine röportaj

 

28 Haziran 2020 13:22
Zeynep Turan ile “Çocuk ihmali ve istismarı” üzerine röportaj





  Kıymetli
okurlar, sizler için Üsküdar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Zeynep Turan
Hanımefendi ile “Çocuk ihmali ve istismarı” üzerine röportaj yaptık.
Anne-babaların, çocuklarını muhafaza etmek adına nelere dikkat etmeleri
gerektiğine dair, görüşlerine başvurduk.

Çocuk
ihmali ve istismarının yaygınlaşmasında, birden fazla etken olduğunu ve
bunların başında çocuklarımızı değerler eğitiminden yoksun bir eğitim müfredatı
ile büyütmemizin geldiğini ifade eden Zeynep Hanım; “Çocuklar daima anne ve
babalarıyla bu konuda konuşabileceklerini hissetmelidir” diyor.

Sizleri
röportajımızla baş başa bırakıyoruz…

“SEBEP:
DEĞERLER EĞİTİMİNDEN YOKSUN BİR EĞİTİM MÜFREDATI”

Zeynep Hanım, son dönemde yaşanan bir takım tatsız olaylar
hepimizin malumu. Çocuk ihmali ve istismarının temelinde sizce neler yatıyor?

Çocuk
ihmali ve istismarının yaygınlaşmasında, birden fazla etken söz konusudur.
Öncelikle çocuklarımızı değerler eğitiminden yoksun bir eğitim müfredatı ile
büyütmemiz… Bu en büyük ve en önemli etkenlerden sadece biridir. Bunun dışında
toplumun mahremiyet eğitiminden yoksun olması, sosyal medya, içeriği uygun
olmayan çizgi filmler, hikâye kitapları, diziler ve filmler de başlıca
etkenlerden bazılarıdır.

Değerler
eğitiminin, sağlıklı ve çocuğun gelişimine uygun bir şekilde verildiği bir
eğitim müfredatı olduğunu varsayalım. Çocuklar; ülkemizin ortak değerleri olan
hoşgörü, adalet, sevgi, saygı, güven, paylaşma, dayanışma, erdem, sorumluluk,
yardımlaşma, işbirliği, aile ve çevre bilinci ile büyürler. Bu çocukların
istismar edilme oranları daha düşük olur ve ileride istismarcı olma ihtimalleri
de yok denecek kadar azalacaktır.

“ÇOCUKLAR
KENDİLERİNE İNANILMAYACAĞINI DÜŞÜNÜRLER”

Çocuklar neden istismar edildiklerini söylemezler?

Kendilerine inanılmayacağını düşünürler.

Başlarının belaya gireceğinden korkarlar.

İstismarcının tehdidinden korkarlar.

İstismarcıyı korumak isteyebilirler, istismarcıyı sevebilir ama
yaptıklarını sevmezler.

Nasıl anlatılacağını bilmeyebilirler. Korkabilirler.

Büyükleriyle cinsel konuları konuşmaktan utanabilirler.

İyi çocukların cinsellikle ilgili sözcükleri kullanmamaları
gerektiği söylenmiş olabilir.

Cinsel davranışların yanlış olduğunu bilmeyebilirler.

Arkadaşları tarafından dışlanacağını düşünebilirler.

“ÇOCUKLAR,
DAHA ÇOK DOLAYLI İFADE ETME BİÇİMİNİ KULLANIRLAR”

Anne-babalar, çocuklarını muhafaza etmek adına nelere dikkat
etmeli? Neler tavsiye edersiniz?

İstismarın
en önemli göstergelerinden biri, çocuğun bunu açıklama biçimidir. Bir ebeveyn
olarak, çocuğunuz böyle bir bilgiyle size geldiği zaman ne yapılması gerektiğini
bilmelisiniz. Çocuğunuz size doğrudan istismar edildiğini söyleyebilir. Fakat
bu az kullanılan bir yoldur. Çocuklar, daha çok dolaylı ima, gizli ifade etme,
koşul koyarak ifade etme biçimini kullanırlar. Çocukların kullandığı ifade etme
biçimlerine dikkat etmeniz, soruşturma yapıcı tarzda sorular sormamaya özen
göstermeniz oldukça önemlidir. Çocukların kullandığı dolaylı imalardan birkaç
tanesine değinmek istiyorum:

Erkek kardeşim dün gece uyumama izin vermedi.

Komşumuz X ağabey çok komik iç çamaşırlar giyiniyor.

Annemin beni amcamla yalnız bırakmasından hiç hoşlanmıyorum.

Bir sorunum var fakat kimseye söylemeyeceğine söz verirsen sana
anlatırım.

“ÇOCUĞUNUZA
KIZMAMANIZ ÇOK ÖNEMLİDİR”

Peki, çocuğunun cinsel istismara uğradığından şüphelenen ebeveyn
ne yapmalı?

Çocuklar
istismara uğradıklarında utanç, suçluluk ve korku duygularını yaşarlar. Böyle
durumlarda yetişkinler, cinsellik etrafında bir tabu oluşturmaktan kaçınmalı ve
çocukların üzüldükleri, endişe duydukları ve kederli oldukları anlarda hangi
büyüğe başvurabileceklerini bilmelerini sağlamalıdır. Çocuklar bir şeylerin
doğru olmadığını hissedebilirler. Yetişkinler, her zaman çocukların duygu ve
davranışlarına duyarlı ve açık olmalıdır. Çocuğun bir başka yetişkinle veya bir
başka çocukla temas kurmayı reddetmesinin pek çok nedeni olabilir. Buna saygı
gösterilmelidir. Çocuklar daima anne ve babalarıyla bu konuda
konuşabileceklerini hissetmelidir.

Çocuğunun
cinsel istismara uğradığından şüphelenen ebeveynlere şunları tavsiye
edebilirim:

Öncelikle
çocuğunuza kızmamanız çok önemlidir. Çocuğunuza, yanlış bir şey yaptığı
duygusunu sakın yaşatmayın! Çocuğunuzu sorguya çekmeyin! Ne olduğunu, ne zaman
ve kiminle olduğunu sorabilirsiniz, ama bu olayın neden olduğunu sormayın.

Çocuğunuzun
önünde üzüldüğünüzü belli etmemeye çalışın. Zira çocuklar bu durumda kolaylıkla
kendilerini suçlu hissedebilir ve bilgi vermekten kaçınabilirler. Az veya
muğlâk bilgilere dayanarak sonuç çıkarmaya çalışmayın.

Çocuğunuza
bu konuda bir şeyler yapacağınıza dair telkinlerde bulunun ve derhal yardımcı
olabilecek kimselerle, örneğin; bir psikolog, çocuk gelişimi uzmanı, sosyal
yardım görevlisi veya polisle temasa geçin.

Türkiye’de
cinsel şiddete maruz kalan çocuklara yardım için özel telefon hatları
oluşturulmuş ve merkezler kurulmuştur. Ortada bir çocuğun cinsel şiddet mağduru
olma riski ve olasılığı varsa, hemen size yol gösterebilecek olan bu merkezler
ve telefon hatlarıyla temas kurmalısınız.

“TOPLUMUN
BİLİNÇLENMESİ İÇİN KÖKLÜ BİR DEĞİŞİM ŞART”

Bu konuda toplumsal anlamda bir duyarlılık söz konusu mu sizce?
Değilse toplumu bilinçlendirmenin yolu nerden geçiyor?

Evet,
bu konuda toplumsal anlamda bir duyarlılık söz konusu lakin bütün bölgeler için
aynı şey söz konusu değildir. Batı illerinde toplumsal duyarlılığın daha yüksek
olduğunu söyleyebiliriz. Toplumun bilinçlenmesi için köklü bir değişime
ihtiyacımız var hem eğitim ve sosyal açıdan hem de yasalar bakımından…

“KORKU
VE DEPRESYONA DİKKAT”

Cinsel sömürü ve cinsel istismarın psikolojik ve davranışsal
etkileri nelerdir?

Çocuk
istismara uğradığında; korku, depresyon, dikkat eksikliği, düşük benlik algısı,
arkadaşlık kurmada ve devam ettirmede sorun, başkalarına güvenmeme, kendine
zarar verme, alkol ve uyuşturucu kullanımı, riskli davranışlar gösterme, kendi
değeri, kimliği ve cinselliği hakkında kafasının karışık olması, okulda öğrenme
ve odaklanma sorunları, kendisinden yüksek beklentilerinin olması,
ihtiyaçlarını tanımlama ve ifade etmede sorunlar yaşayabilir.

“HEM
EĞİTİM HEM DE YASALAR BAKIMINDAN EKSİKLERİMİZ MEVCUT”

Hali hazırdaki yasalar ve eğitim sistemi bu konuda yeterli bir
seviyede mi sizce? Hangi adımların atılması lazım?

Maalesef,
hem eğitim hem de yasalar bakımından eksiklerimiz mevcut. Değer eğitimi, çocuk
hakları ve çocuk ihmali/istismarı temalarına uygun eğitim modellerinin
oluşturulması gerekiyor. Ulusal mevzuat, uluslar arası metinlerdeki ilkeleri
çoğunlukla kapsamakla birlikte hala bir takım eksiklikler bulunmaktadır. Söz
konusu eksiklerin, uluslararası mevzuata uyumunun acilen sağlanmasının
gerekliliği ortadır. Ulusal mevzuatta, çocuğa karşı işlenen cinsel suçların
doğrudan önlenmesine yönelik hükümler bulunmamakta, sadece ceza temelli
düzenlemeler yer almaktadır. Bu durum da giderek artan çocuk istismarı ve
sömürüsüne çözüm getirmekten uzaktır.

Röportaj:
Elif Yüksek   



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.