Her travma sırtta taşınan ağır bir çuval

 

04 Temmuz 2019 02:02
Her travma sırtta taşınan ağır bir çuval




Affederek duygusal yüklerinizden kurtulun


  Üsküdar
Üniversitesi Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, affetmenin kişiyi
duygusal yüklerinden arındırdığına dikkat çekti.

“Affetmemeyi biz
sırtında çuval taşımak olarak düşünüyoruz” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan,
şunları söyledi: “Bir insan geçmişinde haksızlığa uğramıştır, bir travma
yaşamıştır, bir şok yaşantı yaşamıştır, birilerine çok kızıyordur. Bu kızma
duygusu, o kişide öfke uyandırır, depresif ruh hali uyandırır ve diğer taraftan
da yakınmacılık uyandırır.

Bakıyorsunuz,
çevrede hep halinden şikâyet eden, devamlı yakınan kişiler var, onların
geçmişini araştırdığımız zaman çözülmemiş travmalar vardır. Her bir travma da kişinin
sırtında bir çuval gibidir. Nasıl bu çuval bizim hareket alanımızı kısıtlıyor,
yürümemizi engelliyor, performansımızı düşürüyorsa, zihinsel performansımızı,
duygusal performansımızı da etkiliyor. Affetmediğimiz ya da çözemediğimiz daha
doğrusu, muhakkak affetmek gerekmiyor, travmaları çözmek önemli. Çözemediğimiz
travmalar, haksızlıklar, insanlar arasındaki ilişkide şok yaşantılar, hayal
kırıklıkları etkiliyor. Bunların çözümünü başarabilirsek o yükü çuvalımızdan
atmış oluyoruz ve yükümüz hafifliyor, rahatlıyoruz ve hareket alanımız
genişliyor.”

Affetmeden önce kabullenmek gerekiyor

Öfkeli mizaçlı,
gergin ve hiç rahatlamayan kişilerin zihin dünyalarında hep böyle yükler
bulunduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, “Bu kişiler, bu yükleri nedeniyle rahat
olamazlar, bir hedefe gidemezler. Burada affetmeden önce bir şey gerekiyor.
Kabullenmek gerekiyor, gerçeği kabullenmek. Yani affetmenin bir önceki adımı,
gerçekleri kabul etmek. Bazı durumlarda affedemeyebilirsiniz ama gerçekleri
kabul edebilirsiniz. Mesela sadakatsizlikler var, nasıl affedeceksiniz? Böyle
affedilemeyecek durumlarda, kişi kabullendiği zaman,  şöyle bir akıl yürütme işe yarıyor: Çaresi
varsa gereğini yaparım üzülmeye değmez. Çaresi yoksa üzülsem de sonuç
değişmeyeceği için yine üzülmeye değmez. Çünkü üzülsen de sonuç değişmeyeceği
için kendini yiyip bitiriyorsun, böyle sırtınızda yük taşıyıp durursunuz” diye
konuştu.

Pişmanlık hissetmek kazanımdır

Pişmanlık
duygusunun kişinin özeleştiri yapabildiğini ve kendini sorgulayabildiğini
gösterdiğini ifade eden Tarhan, “Bu durum kişi için %50 avantajdır. Pişmanlık
duyabilmek bir erdemdir. Bazı insanlar aynı hatayı yapar ve hiçbir pişmanlık
hissetmez, pişmanlık hissetmek insan için %50 kazanımdır, gelişecek demektir.
Böyle durumlarda kişinin ikinci adımı atması gerekiyor, kabullenip de bunu
devamlı taşırsa sırtında yük olur. Böyle durumlarda duygulardan sonra düşünce
üretmek gerekiyor, bazı insanlar hisleriyle düşüncelerini karıştırıyorlar.
Hislerimiz, pişmanlıktır. ‘Bu pişmanlık denen olayı neden yaptım? Bu olay bana
ne öğretti?’ diye sormamız gerekli” dedi.  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.