Bebeklerde gaz problemi nasıl giderilir

 

10 Ağustos 2016 22:52
Bebeklerde gaz problemi nasıl giderilir




Yeni doğan bebeklerdeki gaz problemlerinin nedeni ve çözüm yolları


   Bebeklerde gaz sancısı
tıbbi terimi ile infantil kolik her 10 bebekten 3’ünde görülüyor. Yeni bebek
sahibi olanlardan en sık dinlenen yakınmaların da başında geliyor. Nedeni tam
bilinmese, ilaçla tedavisi olmasa da bebeğinizi ve kendinizi rahatlatmanız
mümkün.  Anadolu Sağlık Merkezi’nden
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer merak edilenleri
cevaplıyor. 

Bebeklerde gaz problemi hangi
sıklıkta görülür?

İnfantil kolik (gaz
sancısı), genellikle sağlıklı bebeklerde, 2-3 hafta ile 4 ay arasında, haftada
3 günden fazla günde 3 saat kadar süren ağlama nöbetleri olarak tanımlanır.
İnfantil koliğin bebeklerde görülme sıklığı % 17-30 arasındadır. Ailelerin
%10-15’i  ilk 3 ay içinde bebeklerinin
ağlaması nedeniyle hekime başvurmaktadır. Bazı çalışmalarda infantil koliğin
düşük doğum ağırlıklı bebeklerde daha sık görüldüğü ve daha geç başladığı
belirtilmektedir. İnfantil kolikli bebeklerin % 5’inden azında altta yatan bir
organik sebep bulunmaktadır. Sigara içen annelerin bebeklerinde görülme
sıklığının 2 kat daha fazla olduğu ve anne sütü alanlarda da daha az sıklıkta
olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Ayrıca annenin emosyonel (duygu durum)
durumunun da önemli olduğu, deneyimsiz sinirli ve sabırsız annelerin
bebeklerinde daha fazla gözlendiği de az oranda kabul görmektedir.

İnfantil kolik neden
nolur?

İnfantil kolik(İK), sık
görülmesi ve anne babaya rahatsızlık vermesine rağmen nedeni bilinmeyen ancak
kendiliğinden iyileşme olması açısından iyi seyirli hastalıklardan biridir.
Neden kaynaklandığına dair hipotezler vardır. Bunlar içinde;

Sindirim sistemine
bağlı: Bebeklerde barsak
hareketliliğinin artması sırasında anormal barsak hareketleri sonucu ağrının
ortaya çıktığı belirtilmiştir. Bu bebeklerde serum motilin düzeyleri normal
bebeklere göre yüksek bulunmuştur. Motilin mide boşalmasını hızlandırma, barsak
hareketliliğini artırma ve ince barsaktan transit geçişi hızlandırmaktadır. Bu
bebeklerin kord kanı ve ilk gün venöz kanda motilin düzeyleri yüksek
bulunmuştur. Annenin beslenmesiyle aldığı inek sütünde bulunan alfa
laktalbuminin barsak geçirgenliğinin artması sonucu bebeğe geçmesi ile alerji
gelişir. İK’li bebeklerin %10-25’inde alta yatan neden bu olabilir. Annenin
beslenmesindeki başka yiyeceklerde benzer alerjik reaksiyon veya intolerans
geliştirebilir. Soya, kahve, fındık, fıstık, çikolata, kabuklu deniz ürünleri,
brokoli, yeşilbiber ve baharatlı yiyecekler bunlardan bazılarıdır. Etkinliği
tam olarak kanıtlanamasa da parçalanamayan ve emilmeyen karbonhidratlar kolon
(kalın bağırsakta orta bölüm) florasınca kısa zincirli yağ asitlerine ve bazı
gazlara dönüşür. Bu gazlarda soluk yoluyla atılır. Ancak mide gazının ağlamanın
sebebi değil sonucu olduğu düşünülmektedir.

İnteraksiyonel teori: İnfantil koliğin sindirim sistemi dışında nedenleri
olabileceğine dair bazı hipotezler ortaya atılmıştır. Bunlar; ağlama şeklinin
aşırı, süre olarak daha uzun, kolay provake edilen ancak zor kontrol edilen olmasıdır.
Burun dışında atipik (alışılmadık) anne babalığın bir yansıması olabileceği ya
da uygunsuz anne bebek ilişkisinin sonucu ortaya çıkabileceğini gösteren
çalışmalar da vardır. Anne ile ilgili olarak emosyonel distres ve labilite,
anksiyete, anne-bebek arasındaki ilişkiyi bozabileceği gibi aşırı ağlama bebeğe
düşmanlık ve uyumsuz bir ilişki gelişmesine de yol açabilir. Her iki durumun
sonucunda bebeğin huzursuzluğu giderek artacak ve ağlama aşırı bir hal
alacaktır. Ailede evlilik ile ilgili çatışmalar, annenin bebeğe vakit
ayıramaması, bebekle ilgilenememe durumu, stres, eş ve sosyal desteğin yetersiz
olması diğer risk faktörleridir. Bunların yanında annenin gebelikte aşırı
sağlık problemlerinin olması, travmatik doğum veya doğum sonrası hastanede uzun
süre kalma diğer nedenler olabilir. Bebeğin doğumundan itibaren sahip olduğu
genetik kodlu mizaç özellikleri (zor mizaç, uyandırmada düşük eşik, uyaran
beklentisi gibi) uygunsuz çevre ( anne baba çatışması, tecrübesizlik, anksiyete
gibi) ile birlikte olduğunda kolik ortaya çıkmaktadır.

Merkezi sinir sistemi
gelişimi: Serotonin barsak düz
kasını kasarak kramplara neden olur. Melatonin ise barsakları gevşetir. Her
ikisi de akşamları sıçrama yapar ve belli bir ritimde salınır. Serotoninin
doğumdan itibaren ritmik salınması varken melatoninin ritmik salınımı 3. ayda
başlar. Bu nedenle ilk aylarda barsakların melatonin yetersizliği nedeniyle
relaksasyonu (gevşeme süresi) yeterli olmaz. Bilindiği gibi kolik görünümü de
3. aydan sonra kaybolur.

Gaz sancısı kendini
nasıl belli eder?

Bebeklerde yüksek tonlu
aşırı ağlama ile birlikte genellikle ayaklarını karna çekme, gerinme, karın
şişliğinde artma, barsak seslerinin duyulması, kusma, kabızlık veya sık kaka
yapma görülür. Kaka sonrası rahatlayabilir ancak bazen etkili olmaz. Kolay
provake olduğu için hareketle ağlaması artabilir. Zor sakinleştirilir.
Genellikle 2-3 saatin sonunda kediliğinden susar. Ağlama sırasında beslenmeyi
reddebilir. Ağlama sonrası eski haline döner.

 Bebekler kaç aylık olana
kadar gaz sorunu ile karşı karşıyadır?

Genellikle 4. ayın
sonunda gaz yakınmaları ortadan kalkar.

 Gaz probleminin önlemek
mümkün mü?

Emziren anne
beslenmesine özen göstermelidir. Sigara, kahve, çay, çikolata, baharatlı
yiyecekler, annenin sindirim sorunu yaşadığı besinler, kuru bakliyat, kabuklu
deniz ürünleri, turunçgiller, lahana, brokoli, bezelye gibi yiyecekler gaz
problemine neden olabilir bu yüzden dikkatli tüketilmelidir.

Bebekler emzirilirken
dik pozisyonda emzirilmelidir.

Yeterli sürede
emzirilmeli az veya çok beslemekten kaçınılmalıdır.

Beslenme sonrası sırtı
sıvazlayarak dik pozisyonda ya da parmak uçları ile hafif sırta vurarak gazı
çıkartılmalıdır.

Bebek memede çok uzun
süre tutulmamalıdır.

Biberonla beslerken
bebeğin hava yutmadığından emin olunmalı, uygun biberon seçilmelidir. Biberon
deliği bebeğin ayı ile uyumlu olmalıdır. Çok hızlı akmamalı ya da emerken
bebeği zorlamamalıdır. Eğer gaz ve kabızlık yakınması oluyorsa mama değişikliği
yapılabilir. Miktarda bebeğin ihtiyacına uygun olmalıdır.

Besin alerjisi açsından
aile öyküsü olan bebeklerde cilt sorunları, kusma, iştahsızlık, kanlı
dışkılama, kilo alamama gibi yakınmalarda varsa süt alerjisi olabileceği
unutulmamalıdır. Annenin beslenmesinden süt ürünleri çıkarıldığında durum
düzelir.  

Gaz sancısı çeken bebeğe
ne yapmalı?

Hemen her istediğinde
bebeğin kendini güvende hissetmesi açısından emzirilmeli ancak çok miktarda süt
alımı sonrası kusmaları ile birlikte ağlaması oluyorsa bir süre kucakta
sakinleştirilmelidir. Kucakta hafif dans eder şekilde veya sallayarak,
okşayarak görsel, işitsel ve dokunsal uyaranlar faydalı olacaktır. Aşırı
sallamaktan kaçınmak gerekir.

Karınları üzerine
yatmak, kucakta yüzü yere bakacak şekilde kol üzerine yatırmak rahatlatabilir.
Emme isteği fazla olan bebekler beslendikten sonra sakinleşmelerini sağlamak
için kısa süreli emzik de verilebilir.

Bebeği izleyen çocuk
hekimi mutlaka aileye infantil kolik hakkında detaylı bilgi vermeli, empati
kurmalı ve güven vermelidir. Hastalığın kendini sınırlayan ve iyileşen bir
hastalık olduğunu vurgulamalıdır.

Öncelikle bebeğin
rahatlatılması önemlidir. Kendi haline ağlamaya bırakılmamalıdır.

Açlık, emme isteği,
uyku, uyaran isteği mutlaka gözden geçirilmelidir. Bu ihtiyaçlardan birini
karşılamak onun daha sakin ve güvende olmasını sağlar. Sık beslemek ve kucakta
olmak bebeği rahatlatabilir. Sallama, ses çıkaran oyuncak veya araçlar, bebek
arabası ritmik uyaranlar vereceği için etkili olabilir.

Gaz giderme için
kullanılan ilaçlar çoğu zaman etkili olmayabilir. O nedenle fazla miktar ve
sayıda ilaç kullanmaktan kaçınılmalıdır.

Ağlama saatlerine yakın
banyo ve sonrasında yapılacak masaj yine bebeğinizi rahatlatabilir. Banyo
sırasında ılık su içinde iken karın masajı, ayakların sıcak tutulması, karın
üzerine yatma ya da sıcak su torbası ile dikkatli şekilde karna sıcak uygulama
da bebeği rahatlatabilir.

İnfantil kolikli
bebeklerin ağlaması kolay provake olduğu için çevresindeki uyaranların
azaltılması ve sakin ortamda bulunması, anne ve baba tutumu da sakinleşmelerini
sağlayabilir. Ancak mizacı gereği sürekli uyaran ihtiyacı olan bir bebekte
tersine daha fazla ağlamaya da (benimle ilgilenin) neden olabilir.

Gaz sancısını gidermek
için yapılan hatalar nelerdir?

Çoğunlukla beslenme
şekli ve sıklığında yapılan hatalardan kaynaklanır. Bu hatalar şöyle sıralanabilir:

Aşırı beslemeye çalışma
ya da az besleme

Anne sütü alıyorsa
annenin beslenmesi ile aldığı yememesi gereken yiyecekler

Bebeğin ağlamasına aşırı
tepki gösterme, giderek artan gerginlik

Bebeğin yakınmalarının
bir süre sonra kendiliğinden de geçeceğini unutma, sık hekime başvuru, çok
sayıda ilaç kullanma eğilimi

Bebeğin mizacına uygun
olmayan uyaran verme, aşırı ağlamaya neden olma, çevre faktörleri

Nadiren de olsa altta
yatan başka bir problem olma olasılığını göz ardı etme

Gaz sancısı geçmiyorsa
ne yapmalı? Hekim başvurmak gerekir mi?

Genellikte artan
şiddette ağlama veya ağlama süresinin uzaması

Eşlik eden kusma, kanlı
kaka yapma, beslenme isteksizliği, artan karın şişliği, ciltte yaygın egzama

Kilo alımında duraklama

Boğulmuş fıtık, ateş,
bilinç değişikliği gibi bulgular varsa mutlaka hekime başvurulmalıdır.

Üriner sistem
enfeksiyonu, akut otitis media inek sütü alerjisi ekarte edilmelidir.

İlaç tedavisi etkili
midir?

Davranışsal tedavi ve
bebeği rahatlatacak uygulamalar daha etkin olmaktadır.

Bitki çayları ve
bitkisel kökenli gaz giderici şuruplar yeterli etkinlik gösteremeyebilir ayrıca
yan etkilerine karşı da doktor bilgisi olmadan kullanılmamalıdır.

İlaç tedavisinde sık
kullanılan simetikon, gazın rahat çıkarılmasını sağlamakta ancak fayda gösterilememiştir.

Spazmı gidermeye yönelik
ilaçlarla da ciddi yan etkiler gözlenmektedir.  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.